Hadiste Oldukça Zayıflık Vardır.
Osman'ın İnsanları Tek Kıraat
Üzere Toplaması:
Kur'an'ı Öğrenip Sonra Da
Unutanın Veya Onunla Amel Etmeyenin Cezası:
Farkedinceye Kadar Çocuğa Kur'an
Öğretmeyi Kerih Görenler:
Kur'an'a Dil Kurallarını
Uygulama:
Kur'an'in Ne Kadar Sürede
Hatmedileceği:
3483- Ebu Derda'dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kim bir gecede yüz ayet okursa gafillerden yazılmaz. Kim bir gecede
ikiyüz ayet okursa kanit (rablerine ihlasla ibadet eden) kimselerden yazılır.
Kim bin ile beşyüz ayet arası okursa ona Uhut dağı kadar sevap verilir, sevap
verilerek sabahlar." [1]
3484-
Avf b. Malik'ten Rasulullah (s.a.v.)
şöyle buyurdu: "Kim Allah'ın kitabından bir harf okursa Allah ona bir
hasene yazar, elif lam mim bir harftir demiyorum, bilakis elif bir harf, lam
bir harf ve mim bir harftir." [2]
3485- îbn Ömer'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Ey İnsanlar size öyle bir şey bıraktım ki ona sarıldığınız müddetçe asla
yoldan çıkmazsınız Allah'ın kitabı ve benim sünnetim." [3]
3486- Makil
b. Yesar'dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kur'an ile amel ediniz,
helalini helal, haramını da haram sayınız. Ona uyunuz ondan hiçbirşeyi inkar
etmeyiniz. Anlamadığınız ve size müteşabih gelenleri Allah'a ve ilim
sahiplerine havale ediniz ki size anlamadıklarınızı izah etsinler. Tevrat'a ve
İncil'e inanınız Allah'ın peygamberlerine verdiklerini inkar etmeyiniz. Size
Kur'an ve içindekiler yeterli gelsin. Çünkü Kur'an şefaat eden ve onunla
şefaat olunandır ve kişiyi denklerinden daha üstün tutar. Her ayeti kıyamet
günü bir nur olur. Bana ilk nazil olanlardan Bakara süresidir. Taha ve Tasin
sureleri Musa'nın levhalarından verildi. Fatiha suresi Bakara'nın son ayetleri
Arş'm altından bana verildi. Uzun sureler de bana nafile olarak verildi." [4]
3487- Bureyde'den Rasulullah'm yanında oturuyordum şöyle
dediğini işittim: "Kur'an'i kıyamet günü sahibi karşılar kabri yarıl-dığı
zaman bir erkek suretinde yanına gelir ona beni tanıyor musun?" der.
Sahibi:"Hayır seni tanımıyorum?" der. Kur'an: "Ben senin
arkadaşın Kur'an dünyada benimle susuzluğunu giderir, gecelerini benimle paylaşırdın
her tacirin muhakkak ticaretinde umduğu şeyler vardır. İşte bugün ben de o
ticareti yapan kimselerin arasındayim" der. Ve sağından ona mülkleri,
solundan ona ebedilik verilir ve başına da olgunluk tacı konulur. Ana babasına
güzel elbiseler giydirilir. Dünya ehli kalktıklarında Onlar: "Ne ile
giydirildik" derler. Onlara: "Çocuğunuzun Kur'an'i anlattığınızdan
dolayı giydirildiniz" denilir. Sonra Kur'an oku cennetteki yüksek derecelere
ve odalara ulaş ve o kişi Kuran okudukça yükselişi devam eder. İster yavaş
yavaş isterse güzelce ma-kamlı olarak okusun." [5]
3488- İbn Mesud şöyle dedi: "Daha önce kitaplar bir
tek yoldan ve bir tek harf üzere indirilirdi. Ancak Kur'an yedi kapı üzerinden
ve yedi harf üzerine indirildi. Fasıkları azarlayıcı, emredici, hela,l haram,
muhkem, (tevil kabul etmez) muteşabih, (tevil kabul eden) örnekler, (meseleler)
vardır. Sizler helalini helal, haramını haram kılıp, emredildiklerinizi
yapınız, nehyedildiklerinizden kaçınınz, verdiği örneklerden ibret alınız.
Muhkem ayetleri ile ibadet edin, müteşahbihlerine inanın ve katığı Allah'a
havale edin ve deyin ki rabbimizin katından gelen herşeye inandık." [6]
3489- Abdullah'tan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kur'an-ı Kerim yedi harf üzere indirildi. Ve her harfin zahiri ve batını
vardır." [7]
3490-
Avf'tan Osman minberin üzerinde bir adamın Ra-sulullah'tan şöyle rivayet
ettiğini söyledi: "Kur'an yedi harf üzerine indirildi hepsi de safi ve kafidir.
Bunu Rasulullah'tan ben de işittim" dedi. [8]
3491- Ebu'l Mihlad'dan Osman birgün minberin üzerinde
yukardaki hadisin aynısını söyledi .[9]
3492- Sehl b. Sa'd anlatıyor. Bizler Kur'an okurken
ve bir kısmımız diğer kısmımıza Kur'an'ı öğretir Rasulullah yanımıza gedi ve:
"Allah'a hamdolsunki kitabı tektir, aranızda hayırlı kimseler, siyahlar
ve kırmızı tenli kimseler bulunmaktadır. Harflerini okuyup okun yaydan çıktığı
gibi dinden çıkan kimseler size Kur'an okumadan evvel sizler Kur'a'nı iyi
okuyunuz. Kur'an o kimselerin boğazından aşağı inmez sevabını bu dünyadan
almayı umarlar ahirrete bırakmazlar." [10]
3493-
Cabir b. Abdullah'tan Allah Teala
İbrahim'in sa-hifelerini Ramazan'ın ilk gecesinde, Tevrat'ı Musa'ya
Ra-mazan'dan altı gün geçince, Zebur'u Davud'a Ramazan'dan on iki gün geçince,
Kur'an'ı da Muhammed'e Ramazan'ın yirmi dört günü geçince indird. [11]
3494- Hani
el-Berebir'den Osman anlatıyor bizler Kur'an'ı yazarken üç ayet hakkında şüphe
ettik ve onu bir
koyunun omuzlarına yazdık sonra benî Übey b. Kab Zeyd
b. Sabit'in yanına gönderdiler onların yanma girince Übey b. Kab o ayetleri
aldı ve okudu içinde 'Allah'ın yarattığını değişterecek kimse yoktur dosdoğru
din budur' diye gördü ve eliyle halik kelimesinin bitiğişindeki fazla lam'ı
sildi sonra Bakara'da geçen (yemeğine ve içeceğine bak hala kokuşmadan) le
yetesenne kelimesindeki nun'u sildi ve lem yete-senneh yaptı. Sonra feemheîe
kelimesindeki elifi sildi ve femehhele yaptı. Zeyd b. Sabit Kab'in yaptığı bu
değişiklere baktı ve kabul etti. Sonra da onları musfahlara yazdılar. [12]
3495- İbrahim'den İbni Abbas bir adamın şöyle dediğini
işitti: "İlk kıraat üzere okurum." İbni Abbas: "İlk kıraat
nedir?" diye sordu. Ey îbni Abbas! Ömer İbni Mesud'u Kufe'ye öğretmen
olarak gönderdi. Kufe'dekiler onun kıraatini ezberlediler Osman da kalktı
kıraati değiştirdi halbuki onlar ilk kıraat üzere okuyorlar dedi. İbn Abbas
İbn Mesud'un kıraati Cebrail'in Rasulullah'a okuduğu en son kıraattir. [13]
3496- Aişe'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kim
Kur'an'ı makam ile okumazsa o bizden değildir."
[14]
3497- Enes'ten Ebu Musa geceleyin Kur'an okuyor
Rasulullah'm hanımları da onun Kur'an'ını dinliyorlardı. Ona bu durum
söylenince Ebu Musa şöyle dedi: "Eğer onların dinlediğini bilseydim
Kur'an'ı daha güzel
3498- Bureyde'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kur'an'in hüzünlü bir sesle okuyun çünkü o hüzünlü olarak
indi." [15]
3499- Asım b.
Küleyb'den Ali'yle birlikteydim mes-cidde yüksek sesle Kur'an okuyanları
işitince şöyle dedi:
"Müjdeler
olsun bu kimselere bu kimseler Rasulullah'm en çok sevdiği kimselerdir." [16]
3500- Numan
b. Beşir'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:"Allah'ın insanlar arasında
ehli (yakınlar) vardır." Onlar: "Kimdir ya Rasulallah" diye
soruldu. Rasulullah: "Kur'an ehlidirler" dedi. [17]
3501- Hammad b. Katade'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: "Yaşlı müslümana, adil imama ve Kur'an hafızlarına saygı göstermek,
Allah'a saygı gösternıektir." [18]
3502- Ebu Abdurrahman'dan bir adam ganimet paylaşımından
kendisine yirmi beş gram altın düştü. Rasulullah'm yanına geldi ve kendisine
dua etmesini istedi. Rasulullah ondan yüz çevirdi tekrar geldi ve yine yüz
çevirdi. Sonunda Ra-sulullah şöyle dedi: "Filanın ganimeti seninkinden
daha üstündür çünkü o beş ayet öğrendi." [19]
3503- Muaz b. Cebel'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kim Kur'an'ı okur ve içindekilerle amel eder ve cemaata bağlı olduğu
halde ölürse kıyamet günü meleklerle, salih ve iyi kimselerle birlikte
hoşrolunur. Kim Kur'an'i okur ve ona devam ederse Allah Teala onun ecrini iki
kat verir. Kim Kur'an'a sevgi beslediği halde hırslı olursa ve onu asla bırakmazsa
gücü yettiği kadar Allah Teala o kimseyi en şerefli kimselerle birlikte
diriltir. Sonra bir m ün ad i seslenerek hayvan gütmek kendisini Allah'ın
kitabım okumaktan menetmeyen kimseler nerede denilir ve aralarında Kur'an ehli
kimseler kalkar onlara değerli bir taç giydirilir sahip oldukları mülkler ebedilikte
sollarından verilir. Sonra eğer ana babası müslü-mansa onlara da dünya ve
içindekilerden daha hayırlı ve güzel elbiseler giydirilir bize nereden geldi
bunlar bizim amelerimiz bu kadar yoktu derler. Onlara sizin çocuğunuz Kür'an
okuyordu derler." [20]
3504- Ebu Salih'ten Rasuiullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"İki şeyde haset olmaz biri Kur'an okuyup içindeki-leriyle amel eden
diğeri de malını Allah yolunda harcayan kimsedir."[21]
3505-
Amr b. Şuayb'dan Rasuiullah (s.a.v.)
şöyle buyurdu: "Kıyamet günü Kur'an muşahhaslaşır kişi suretine girer
onu tanıyan adam getirilir. Kur'an bir düşman suretinde ona görülür yarab bu
adam beni ezberledi ve taşıdı fakat en kötü hammallardandı benim hududlarımı
aştı farzlarımı yapmadı hep günah işleyip isyan etti. Bana itaati terketti ve
öyle deliller getirir ki Kur'an'a sen ve sahibin başbaşa kalın ne yaparsan yap
denilir. Kur'an o kişinin elinden tutar ve onu cehennemin içine atar. Sonra
salih bir kimse getirilir o da Kur'an'ı ezberleyip taşımıştır ancak Kur'an'ın
emirlerini korumuştur. Kur'an ona da bir insan suretine girer ve yarab bu adam
beni taşıdı o ne güzel hammaldı benim hududlanma riayet etti, farzları yerine
getirdi, günahlardan kaçındı bana itaat etti ve öyle deliller getirirki ona
sen ve arkadaşın başbaşa beraber olun ne payarsan yap denilir ve Kur'an kişinin
elinden tutar ona incilerden yapılı elbiseler giydirilir. Başına bir taç koyar
ve ona cennet içkisinden içirir." [22]
3506- Ümmü Derda'dan Rasuiullah şöyle buyurdu: "Kim
bir gecede beşyüzden bin ayete kadar okursa
onun
kıntar kadar ecri olduğu halde sabahlar ve her bir kıntar Uhud dağından daha
büyüktür." [23]
3507- Musa b.
Ubeyde'nin rivayetinde ise şu ziyade vardır: "Kim bir gecede yüz ayet
okursa gafillerden yazılmaz. Kim de ikiyüz ayet okursa rabbine samimiyetle
itaat eden kullardan yazılır."[24]
3508- Ebu Şüreyh'den Rasuiullah yanımıza çıktı ve:
"Müjdelenin sizler la ilahe illallah ve Muhammedun rasuiullah diyerek
şahitlik yapmıyor musunuz?" dedi. Onlar: "Evet ya Rasulallah"
dediler. Rasuiullah: "Bu Kur'an'ın bir yanı Allah'ın elinde diğer yanı da
sizin elinizdedir. Ona sağlam tutununuz ki sapmayasınız ve asla helak
olmayasmiz." [25]
3509- Ebu Hureyre'den Rasuiullah oturan bazı ashabın yanından
geçti onu bekliyorlardı. Rasuiullah başlarına durdu ve sonra oturdu onlara:
"Sizler Allah'tan başka ilah olmadığına onun ortağı olmayıp yalnız
olduğuna benim de Allah'ın Rasulu olduğuma şehadet etmiyor musunuz? Bu
Kur'an'ın Allah'tan olduğuna inanmıyor musunuz?" Onlar: "Evet ya
Rasulallah biz bunların hepsine şahitlik yapıyoruz" dediler. Rasuiullah:
"O
halde müjdelenin çünkü bu Kur'an bir tarafı Allah'ın elinde, diğeri tarafı da
sizin elinizde olan bir sebebtir. O Kur'an'a sımsıkı sarılın ki ondan sonra
asla sapmayasınız ve helak olmayasınız." [26]
3510- Cabir'den Rasulullah'ın yanma bir adam geldi ve:
"Ya Rasulallah gecenin başlangıcında Kur'an okuyan
sonunda hırsızlık yapan kimsenin durumu nedir?"
Rasulullah: "Gecenin başında Kur'an okuyan kimseyi Kur'an gecenin sonunda
hırsızlık yapmaktan meneder" dedi. [27]
3511- Enes'ten Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kur'an zenginliktir ondan sonra fakirlik yoktur ve onun dışında da
zenginlik yoktur." [28]
3512- Said
b. Ebi Said'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: günü Kur'an en güzel
şekilde ve heyette gelir ve; "yarabbi sen amel eden herkesin ecrini
verdin peki benimle amel eden ve okuyan kimsenin ecri nerede?" der. Allah
Teala Kur'an okuyanlara değerli elbiseler giydirir ve ona padişahların tacından
giydirir. Kur'an:
"Yarab
ben bundan daha fazlasını umuyordum? der. Allahu Teala ebediliği sağ elinden
nimetleri de ona sol tarafından verir ve: "Razı oldun mu?" diye
Kur'an'a sorar. Kur'an: "Evet
yarabbi" der." [29]
3513- Ubeyd b. Umeyr'den Ubade b. Samit şöyle dedi:
"Biriniz geceleyin kalktığı zaman Kur'an'ı işiteceği kadar sesli okusun.
Çünkü Kur'anı böyle sesli okuması şeytanları ve fasık cinleri ondan
uzaklaştırır ve kovar. Melekler havada onu dinlerler ev sakinleri onun
kıraatini dinlerler ve namazıyla namaz kılarlar. Gece geçtiği zaman ertesi
gece melekler birbirlerine; "onu aynı saatte uyandırın ve hafifçe
kaldırın" derler. Canı çıkacağı zaman Kur'an gelir ve başının ucunda
durur onlar ölüyü yıkayıp işleri bitince Kur'an içeri girip kefeni ile göğsü
arasına girer. Kişi kabrine konulunca münker ve nekir melekleri geldiğinde
Kur'an çıkar ve onların arasına girer. Melekler Kur'an'a: "Bizi bırak onu
sorguya çekmek istiyoruz" derler. Kur'an: "Allah'a yemin olsun ki ben
ondan asla ayrılmam" der. Öyleki Kur'an herşeye müdahale eder taki kişi
cennete girinceye kadar. Sonra da Kur'an: "Beni tanıyor musun?" der.
Kişi: "Hayır tanımıyorum" der. Kur'an:"Gece gündüz beni okuduğun
Kur'an'ım, seni şehvetlerinden, kötü şeyleri işitmekten, harama bamaktan
koruyanım. Dostlar arasında beni en sadık dost olarak bulurdun. Kardeşler
arasında beni en sadik kardeş olarak bilirdin. Sana müjdeler olsun, münker ve
nekir sorgusundan sonra asla hiçbir keder ve üzüntü sana gelmeyecektir. Sonra
münker ve nekir melekleri kişinin yanından ayrılır Kur'an'da rabbine yükselip
ondan yatak ister ve Allah Teala ona cennetten yatak, kandil ve yasemin kokusu
verir. Bunları bin melek taşır ve bu melekler dünya semasına yakın olan
meleklerdir Kur'an hepsinin önüne geçer ve kişinin yanma gelir; "benden
sonra yanlız kalıp sıkıldın mı? senin yanından ayrılıp rabbimin yanma
yükseldiğinde sana cennetten yatak, nur ve yasemin kokusunu alıncaya kadar
rabbime yalvardım" der ve bu arada melekler taşıdıklarını getirip içeri
girerler yatağı ona sererler ve kalbinin altında kandili yakarlar göğsüne
kokular sürerler. Sonra da onu yan tarafına yatırırlar, sonra melekler ona
selam verip geldikleri yere dönerler kişi melekleri göğe ulaşıncaya kadar öyle
onların arkasından bakar sonra Kur'an kabrinin diğer tarafına bakar ve dilediği
kadar kabri ona genişletilir. Hammad'ın rivayetinde kabri ona dörtyüzlü mesafe
kadar genişletir. Sonra yasemini göğsünden alıp burnuna getirir ve kişi onu
koklar kıyamet günü sura üfrülünceye kadar o şekilde kalır sonra Kur'an hergün
bir veya iki defa o kişinin ailesinin yanma geri ve haberlerini ona getirir
kişi de ailesine hayır duada bulunur ve rab/199.e yönelmeleri için dua eder.
Çocuklarından biri Kur'an öğrenince Kur'an bu kişiyi müjdeler, eğer çocukları
kötü bir yola girerlerse sabah akşam eve gelir ve kıyamete kadar başında
ağlar."[30]
3514- Ebu Hureyre ve İbni Abbas'tan Rasulullah bize bir
hutbesinde şöyle dedi: "Kim Kur'an'ı öğrenir sonrada kasıtlı olarak onu
un.'tup terkederse aklını yitirmiş ve zelil olarak Allah'la karşılaşır. Ye
Allah Teala unutulan her ayet için ona bir yılan musallat eder ve ateşte hep
onu sokar. Kim Kur'an'ı öğrenir ve onunla amel etmez dünya metaını ve zinetini
tercih ederse Allah'ın gazabını hakeder. Allah'ın kitabını arkalarına atan onu
az bir pahaya satan yahu-di ve hristiyanların derecesinde olur. Kim gösteriş
için Kur'an veya dünyalık elde etmek için Kur'an okursa yüzü kemikleşmiş
olarak Allah'la karşılaşır. Ve üzerinde hiç bir et yoktur ve Kur'an onun başına
vura vura onu cehenneme atar ve cehenneme yuvarlananlardan olur. Kim Kur'an
okur ve amel etmezse Allah Teala kıyamette onu kör olarak hasreder o da
(yarabbi ben dünyada görüyordum neden beni kor olarak hasrettin) der. Allah
Teala da (işte böyle ayetlerimiz sana geldi sen onları unuttun işte bu şekilde
sen de bugün unutulanlardansın) der sonra da cehenneme atılmasını emreder. Kim
Allah rızası için ilim tahsil eder veya dinde fakih olursa Alla-h Tealanm bütün
peygamberlere, nebilere ve meleklere verdiği sevabın daha fazlasını o kişiye
verir. Kim riya ve gösteriş için veya beyinsizlerle tartışmak veya alimlere
karşı övünmek veya dünyalık elde etmek için Kur'an'ı öğrenirse Allah Teala
kıyamet günü onun bütün kemiklerini darmadağın eder ve insanlar arasında en
şiddetli azap göreceklerden olur. Bütün azap çeşitleriyle ona azap edilir.
Allah Tealanm ona olan
3515-
Ebu'l Aliye şöyle dedi: "Biz
Kur'an'ı öğrenip sonra da onu unutuncaya kadar uyumayı en büyük günahlardan
sayardık." [31]
3516- Ebu
Keneften Abdullah şöyle dedi:"Kur"an okuyan kimsenin şişman olmasını
kerih görürüm ve sevmem bunu İbrahim'e söyleyince Abdullah şöyle dedi:
"Ben Kur'an okuyan kimsenin şişman olması ve onu unutmasını ondan daha çok
kerih görürüm." [32]
3517- Ebu Kenane'den Ebu Musa Kur'an okuyan kimseleri
topladı üçyüz kişiye yakındılar. Sonra Kur'an'ı kaldırdı ve şöyle dedi:
"Bu Kur'an size sevap yazıyor ve sizin en büyük azığınızdır. Onu
terkettiğinizde sizin için büyük bîr günahtır. Sizler Kur'an'a tabi olunuz.
Kuran size tabi olmasın. Çünkü kim Kur'an'a tabi olursa cennetin bahçelerinden
birine iner. Kur'an kime tabi olursa kafasının üzerinden cehenneme gider."
[33]
3518- Abdullah b. Amr'dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:"Kur'an
hakkında tartışmayınız çünkü Kur'an hakkında tartışmak küfürdür."[34]
3519- İbn Abbas'tan Allah'ın kitabından bir kısmını diğer
bir kısmıyla çarpıştırmayın çünkü bu kalplerde şüphenin olmasına sebep olur. [35]
3520- İbrahim Nehai şöyle dedi:"Bizden öncekiler çocuk
akletmeden ona Kur'an öğretilmesini kerih görürdü." [36]
3521- Ebu Hureyre'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:Dil
kurallarını Kur'an'a uygulayın ve garipllikleri farkedin."[37]
3522- Ebu'I Aliye'den Muaz b. Cebel üçgünden az Kur'an'ı
hatmetmezdi. [38]
3523- Abdurrahman b. İbn Mesud'dan Abdullah cumadan cumaya
Kur'an'ı hatmederdi ve ramazan ayında da üç defa hatmederdi. [39]
3524- Ebu
Bureyde'den Abdullah Kur'an'ı üçgünde bir bitirirdi ve gündüzleyin pek az
okurdu. [40]
3525- Hasan'dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kim bir gecede yüz ayet okursa Kur'an onunla tartışmaz. Kim ikiyüz ayet
okursa geceleyin samimiyetle rablerine ibadet eden kimselerden yazılır. Kim yüz
ile bin arası ayet okursa sabahladığında ona bir kıntar sevap verilir. Kıntar
ise bir kişinin diyetidir. O da onkibin dirhemdir. Evler arasında hayırdan en
yoksun olan ev içinde Kur'an okunmayan evdir." [41]
3526- Yahya b. Ebi Kesir'in rivayeti ise: "O kişiye
bir kıntar sevap yazılır, bir kıntar yüz rıtıldır, bir rıtıl on iki ukiyyedir,
bir ukiyye altı dinardır, bir dinar yırmidört giraptır, her bir girap ta uhud
dağı kadardır. Kim ki üçyüz ayet okursa Allah Teala meleklerine: "Ey
meleklerim kulum yoruldu ve siz şahit olunki ben onun günahlarını affettim.
Kime Allah'tan bir fazilet ulaşır ve inanarak onu yapar ve sevabını da Allah'tan
umarsa Allah Teala ona bu kadar sevap verir. Her ne kadar o kadar çok sevap
işlemese de." [42]
[1] İbni Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu
Aliye, Tevhid Yayınları: 3/193.
[2] İbni Ebi Şeybe , İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu
Aliye, Tevhid Yayınları: 3/193.
[3] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu
Aliye, Tevhid Yayınları: 3/193.
[4] Ebu Ya la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/193/194.
[5] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu
Aliye, Tevhid Yayınları:3/194.
[6] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları:3/194.
[7] Bezzar, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/195.
[8] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/195.
[9] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/195.
[10] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu
Aliye, Tevhid Yayınları: 3/195.
[11] Ebu Ya'la i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/195.
[12] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid
Yayınları: 3/195/196.
[13] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/196/197.
[14] EbuYa'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/196.
[15] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid
Yayınları: 3/196/197.
[16] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu
Aliye, Tevhid Yayınları:3/197.
[17] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid
Yayınları: 3/197.
[18] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid
Yayınları: 3/197.
[19] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid
Yayınları: 3/197.
[20] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid
Yayınları: 3/197/198.
[21] Ebu Yala, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/198.
[22]İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/198/199.
[23] İbn Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/199.
[24] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu
Aliye, Tevhid Yayınları: 3/199.
[25] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu
Aliye, Tevhid Yayınları: 3/199.
[26] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu
Aliye, Tevhid Yayınları: 3/199/200.
[27] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu
Aliye, Tevhid Yayınları: 3/200.
[28] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/200.
[29] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid
Yayınları: 3/200.
[30] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid
Yayınları: 3/200/202.
[31] Ahmed, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid
Yayınları: 3/202/203.
[32] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/203.
[33] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/203.
[34] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/203.
[35] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/203.
[36] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/204.
[37] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu
Aliye, Tevhid Yayınları: 3/204.
[38] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/205.
[39] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/204.
[40] İbn Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/204
[41] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid
Yayınları: 3/204.
[42] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye,
Tevhid Yayınları: 3/204/205.