KUR'AN OKUMANIN FAZİLETİ. 2

Hadiste Oldukça Zayıflık Vardır. 2

Kur'an'ın İnişi:. 3

Mushafların Yazılması:. 3

Osman'ın İnsanları Tek Kıraat Üzere Toplaması:. 4

Kur'an'ı Makam İle Okumak:. 4

Kur'an Okumanın Fazileti:. 4

Kur'an'ı Öğrenip Sonra Da Unutanın Veya Onunla Amel Etmeyenin Cezası:. 7

Farkedinceye Kadar Çocuğa Kur'an Öğretmeyi Kerih Görenler:. 8

Kur'an'a Dil Kurallarını Uygulama:. 8

Kur'an'in Ne Kadar Sürede Hatmedileceği:. 8


KUR'AN OKUMANIN FAZİLETİ

 

3483- Ebu Derda'dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kim bir gecede yüz ayet okursa gafillerden yazılmaz. Kim bir gecede ikiyüz ayet okursa kanit (rablerine ihlasla ibadet eden) kimselerden yazılır. Kim bin ile beşyüz ayet arası okursa ona Uhut dağı kadar sevap verilir, se­vap verilerek sabahlar."  [1]

 

 Hadiste Oldukça Zayıflık Vardır.

 

3484- Avf b. Malik'ten Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyur­du: "Kim Allah'ın kitabından bir harf okursa Allah ona bir hasene yazar, elif lam mim bir harftir demiyorum, bi­lakis elif bir harf, lam bir harf ve mim bir harftir." [2]

 

3485- îbn Ömer'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ey İnsanlar size öyle bir şey bıraktım ki ona sarıldı­ğınız müddetçe asla yoldan çıkmazsınız Allah'ın kitabı ve benim sünnetim." [3]

 

3486- Makil b. Yesar'dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyur­du: "Kur'an ile amel ediniz, helalini helal, haramını da ha­ram sayınız. Ona uyunuz ondan hiçbirşeyi inkar etme­yiniz. Anlamadığınız ve size müteşabih gelenleri Allah'a ve ilim sahiplerine havale ediniz ki size anlamadıkları­nızı izah etsinler. Tevrat'a ve İncil'e inanınız Allah'ın peygamberlerine verdiklerini inkar etmeyiniz. Size Kur'an ve içindekiler yeterli gelsin. Çünkü Kur'an şefa­at eden ve onunla şefaat olunandır ve kişiyi denklerinden daha üstün tutar. Her ayeti kıyamet günü bir nur olur. Bana ilk nazil olanlardan Bakara süresidir. Taha ve Tasin sureleri Musa'nın levhalarından verildi. Fatiha su­resi Bakara'nın son ayetleri Arş'm altından bana verildi. Uzun sureler de bana nafile olarak verildi." [4]

 

3487- Bureyde'den Rasulullah'm yanında oturuyordum şöyle dediğini işittim: "Kur'an'i kıyamet günü sahibi karşılar kabri yarıl-dığı zaman bir erkek suretinde yanına gelir ona beni tanıyor musun?" der. Sahibi:"Hayır seni tanımıyorum?" der. Kur'an: "Ben senin arkadaşın Kur'an dünyada benimle susuz­luğunu giderir, gecelerini benimle paylaşırdın her taci­rin muhakkak ticaretinde umduğu şeyler vardır. İşte bugün ben de o ticareti yapan kimselerin arasındayim" der. Ve sağından ona mülkleri, solundan ona ebedilik ve­rilir ve başına da olgunluk tacı konulur. Ana babasına güzel elbiseler giydirilir. Dünya ehli kalktıklarında On­lar: "Ne ile giydirildik" derler. Onlara: "Çocuğunuzun Kur'an'i anlattığınızdan dolayı giydi­rildiniz" denilir. Sonra Kur'an oku cennetteki yüksek de­recelere ve odalara ulaş ve o kişi Kuran okudukça yük­selişi devam eder. İster yavaş yavaş isterse güzelce ma-kamlı olarak okusun." [5]

 

3488- İbn Mesud şöyle dedi: "Daha önce kitaplar bir tek yoldan ve bir tek harf üzere indirilirdi. Ancak Kur'an yedi kapı üzerinden ve yedi harf üzerine indirildi. Fasıkları azarlayıcı, emredici, hela,l haram, muhkem, (tevil kabul etmez) muteşabih, (tevil kabul eden) örnekler, (meseleler) vardır. Sizler helalini helal, haramını haram kılıp, emredildiklerinizi yapınız, nehyedildiklerinizden kaçınınz, verdiği örneklerden ibret alınız. Muhkem ayetleri ile ibadet edin, müteşahbihlerine inanın ve katığı Allah'a havale edin ve deyin ki rabbimizin katından gelen herşeye inandık." [6]

 

3489- Abdullah'tan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kur'an-ı Kerim yedi harf üzere indirildi. Ve her harfin zahiri ve batını vardır." [7]

 

3490- Avf'tan Osman minberin üzerinde bir adamın Ra-sulullah'tan şöyle rivayet ettiğini söyledi: "Kur'an yedi harf üzerine indirildi hepsi de safi ve ka­fidir. Bunu Rasulullah'tan ben de işittim" dedi. [8]

 

3491- Ebu'l Mihlad'dan Osman birgün minberin üzerin­de yukardaki hadisin aynısını söyledi .[9]

 

3492-  Sehl b. Sa'd anlatıyor. Bizler Kur'an okurken ve bir kısmımız diğer kısmımıza Kur'an'ı öğretir Rasulul­lah yanımıza gedi ve: "Allah'a hamdolsunki kitabı tektir, aranızda hayır­lı kimseler, siyahlar ve kırmızı tenli kimseler bulun­maktadır. Harflerini okuyup okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkan kimseler size Kur'an okumadan evvel siz­ler Kur'a'nı iyi okuyunuz. Kur'an o kimselerin boğazın­dan aşağı inmez sevabını bu dünyadan almayı umarlar ahirrete bırakmazlar." [10]

 

Kur'an'ın İnişi:

 

3493- Cabir b. Abdullah'tan Allah Teala İbrahim'in sa-hifelerini Ramazan'ın ilk gecesinde, Tevrat'ı Musa'ya Ra-mazan'dan altı gün geçince, Zebur'u Davud'a Ramazan'dan on iki gün geçince, Kur'an'ı da Muhammed'e Ramazan'ın yirmi dört günü geçince indird. [11]

 

Mushafların Yazılması:

 

3494-  Hani el-Berebir'den Osman anlatıyor bizler Kur'an'ı yazarken üç ayet hakkında şüphe ettik ve onu bir

koyunun omuzlarına yazdık sonra benî Übey b. Kab Zeyd b. Sabit'in yanına gönderdiler onların yanma girince Übey b. Kab o ayetleri aldı ve okudu içinde 'Allah'ın yarattığını değişterecek kimse yoktur dosdoğru din budur' diye gördü ve eliyle halik kelimesinin bitiğişindeki fazla lam'ı sildi son­ra Bakara'da geçen (yemeğine ve içeceğine bak hala kokuş­madan) le yetesenne kelimesindeki nun'u sildi ve lem yete-senneh yaptı. Sonra feemheîe kelimesindeki elifi sildi ve femehhele yaptı. Zeyd b. Sabit Kab'in yaptığı bu değişiklere baktı ve kabul etti. Sonra da onları musfahlara yazdılar. [12]

 

Osman'ın İnsanları Tek Kıraat Üzere Toplaması:

 

3495- İbrahim'den İbni Abbas bir adamın şöyle dediği­ni işitti: "İlk kıraat üzere okurum." İbni Abbas: "İlk kıraat nedir?" diye sordu. Ey îbni Abbas! Ömer İb­ni Mesud'u Kufe'ye öğretmen olarak gönderdi. Kufe'dekiler onun kıraatini ezberlediler Osman da kalktı kıraati değiş­tirdi halbuki onlar ilk kıraat üzere okuyorlar dedi. İbn Ab­bas İbn Mesud'un kıraati Cebrail'in Rasulullah'a okuduğu en son kıraattir. [13]

 

Kur'an'ı Makam İle Okumak:

 

3496- Aişe'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kim Kur'an'ı makam ile okumazsa o bizden değil­dir."                                                                [14]

 

3497- Enes'ten Ebu Musa geceleyin Kur'an okuyor Rasulullah'm hanımları da onun Kur'an'ını dinliyorlardı. Ona bu durum söylenince Ebu Musa şöyle dedi: "Eğer onların dinlediğini bilseydim Kur'an'ı daha güzel

 

3498- Bureyde'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kur'an'in hüzünlü bir sesle okuyun çünkü o hü­zünlü olarak indi."  [15]

 

Kur'an Okumanın Fazileti:

 

3499-  Asım b. Küleyb'den Ali'yle birlikteydim mes-cidde yüksek sesle Kur'an okuyanları işitince şöyle dedi:

"Müjdeler olsun bu kimselere bu kimseler Rasululla­h'm en çok sevdiği kimselerdir." [16]

 

3500- Numan b. Beşir'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:"Allah'ın insanlar arasında ehli (yakınlar) vardır." On­lar: "Kimdir ya Rasulallah" diye soruldu. Rasulullah: "Kur'an ehlidirler" dedi.  [17]

 

3501- Hammad b. Katade'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Yaşlı müslümana, adil imama ve Kur'an hafızları­na saygı göstermek, Allah'a saygı gösternıektir." [18]

 

3502- Ebu Abdurrahman'dan bir adam ganimet payla­şımından kendisine yirmi beş gram altın düştü. Rasulullah'm yanına geldi ve kendisine dua etmesini istedi. Rasulullah on­dan yüz çevirdi tekrar geldi ve yine yüz çevirdi. Sonunda Ra-sulullah şöyle dedi: "Filanın ganimeti seninkinden daha üstündür çünkü o beş ayet öğrendi."                                               [19]

 

3503- Muaz b. Cebel'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyur­du: "Kim Kur'an'ı okur ve içindekilerle amel eder ve ce­maata bağlı olduğu halde ölürse kıyamet günü melekler­le, salih ve iyi kimselerle birlikte hoşrolunur. Kim Kur'an'i okur ve ona devam ederse Allah Teala onun ecrini iki kat verir. Kim Kur'an'a sevgi beslediği halde hırslı olur­sa ve onu asla bırakmazsa gücü yettiği kadar Allah Te­ala o kimseyi en şerefli kimselerle birlikte diriltir. Son­ra bir m ün ad i seslenerek hayvan gütmek kendisini Alla­h'ın kitabım okumaktan menetmeyen kimseler nerede denilir ve aralarında Kur'an ehli kimseler kalkar onla­ra değerli bir taç giydirilir sahip oldukları mülkler ebe­dilikte sollarından verilir. Sonra eğer ana babası müslü-mansa onlara da dünya ve içindekilerden daha hayırlı ve güzel elbiseler giydirilir bize nereden geldi bunlar bizim amelerimiz bu kadar yoktu derler. Onlara sizin çocuğu­nuz Kür'an okuyordu derler." [20]

 

3504- Ebu Salih'ten Rasuiullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "İki şeyde haset olmaz biri Kur'an okuyup içindeki-leriyle amel eden diğeri de malını Allah yolunda harca­yan kimsedir."[21]  

 

3505- Amr b. Şuayb'dan Rasuiullah (s.a.v.) şöyle bu­yurdu: "Kıyamet günü Kur'an muşahhaslaşır kişi suretine gi­rer onu tanıyan adam getirilir. Kur'an bir düşman su­retinde ona görülür yarab bu adam beni ezberledi ve ta­şıdı fakat en kötü hammallardandı benim hududlarımı aştı farzlarımı yapmadı hep günah işleyip isyan etti. Ba­na itaati terketti ve öyle deliller getirir ki Kur'an'a sen ve sahibin başbaşa kalın ne yaparsan yap denilir. Kur'an o kişinin elinden tutar ve onu cehennemin içine atar. Sonra salih bir kimse getirilir o da Kur'an'ı ezberleyip taşımıştır ancak Kur'an'ın emirlerini korumuştur. Kur'an ona da bir insan suretine girer ve yarab bu adam beni taşıdı o ne güzel hammaldı benim hududlanma ri­ayet etti, farzları yerine getirdi, günahlardan kaçındı ba­na itaat etti ve öyle deliller getirirki ona sen ve arkadaşın başbaşa beraber olun ne payarsan yap denilir ve Kur'an kişinin elinden tutar ona incilerden yapılı elbi­seler giydirilir. Başına bir taç koyar ve ona cennet içki­sinden içirir."  [22]

 

3506- Ümmü Derda'dan Rasuiullah şöyle buyurdu: "Kim bir gecede beşyüzden bin ayete kadar okursa

onun kıntar kadar ecri olduğu halde sabahlar ve her bir kıntar Uhud dağından daha büyüktür." [23]

 

3507-  Musa b. Ubeyde'nin rivayetinde ise şu ziyade vardır: "Kim bir gecede yüz ayet okursa gafillerden yazılmaz. Kim de ikiyüz ayet okursa rabbine samimiyetle itaat eden kullardan yazılır."[24]

 

3508- Ebu Şüreyh'den Rasuiullah yanımıza çıktı ve: "Müjdelenin sizler la ilahe illallah ve Muhammedun rasuiullah diyerek şahitlik yapmıyor musunuz?" dedi. Onlar: "Evet ya Rasulallah" dediler. Rasuiullah: "Bu Kur'an'ın bir yanı Allah'ın elinde diğer yanı da sizin elinizdedir. Ona sağlam tutununuz ki sapmayasınız ve asla helak olmayasmiz." [25]

 

3509- Ebu Hureyre'den Rasuiullah oturan bazı ashabın yanından geçti onu bekliyorlardı. Rasuiullah başlarına dur­du ve sonra oturdu onlara: "Sizler Allah'tan başka ilah olmadığına onun ortağı olmayıp yalnız olduğuna benim de Allah'ın Rasulu oldu­ğuma şehadet etmiyor musunuz? Bu Kur'an'ın Allah'­tan olduğuna inanmıyor musunuz?" Onlar: "Evet ya Rasulallah biz bunların hepsine şahitlik yapıyo­ruz" dediler. Rasuiullah:

"O halde müjdelenin çünkü bu Kur'an bir tarafı Al­lah'ın elinde, diğeri tarafı da sizin elinizde olan bir sebebtir. O Kur'an'a sımsıkı sarılın ki ondan sonra asla sapmayasınız ve helak olmayasınız." [26]

 

3510- Cabir'den Rasulullah'ın yanma bir adam geldi ve: "Ya Rasulallah gecenin başlangıcında Kur'an okuyan

sonunda hırsızlık yapan kimsenin durumu nedir?" Rasulullah: "Gecenin başında Kur'an okuyan kimseyi Kur'an gecenin sonunda hırsızlık yapmaktan meneder" dedi. [27]

 

3511- Enes'ten Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kur'an zenginliktir ondan sonra fakirlik yoktur ve onun dışında da zenginlik yoktur." [28]

 

3512- Said b. Ebi Said'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle bu­yurdu: günü Kur'an en güzel şekilde ve heyette ge­lir ve; "yarabbi sen amel eden herkesin ecrini verdin pe­ki benimle amel eden ve okuyan kimsenin ecri nerede?" der. Allah Teala Kur'an okuyanlara değerli elbiseler giydirir ve ona padişahların tacından giydirir. Kur'an:

"Yarab ben bundan daha fazlasını umuyordum? der. Allahu Teala ebediliği sağ elinden nimetleri de ona sol ta­rafından verir ve: "Razı oldun mu?" diye Kur'an'a so­rar. Kur'an:  "Evet yarabbi" der." [29]

 

3513- Ubeyd b. Umeyr'den Ubade b. Samit şöyle dedi: "Biriniz geceleyin kalktığı zaman Kur'an'ı işiteceği ka­dar sesli okusun. Çünkü Kur'anı böyle sesli okuması şeytan­ları ve fasık cinleri ondan uzaklaştırır ve kovar. Melekler ha­vada onu dinlerler ev sakinleri onun kıraatini dinlerler ve na­mazıyla namaz kılarlar. Gece geçtiği zaman ertesi gece me­lekler birbirlerine; "onu aynı saatte uyandırın ve hafifçe kaldırın" derler. Canı çıkacağı zaman Kur'an gelir ve başı­nın ucunda durur onlar ölüyü yıkayıp işleri bitince Kur'an içeri girip kefeni ile göğsü arasına girer. Kişi kabrine konu­lunca münker ve nekir melekleri geldiğinde Kur'an çıkar ve onların arasına girer. Melekler Kur'an'a: "Bizi bırak onu sorguya çekmek istiyoruz" derler. Kur'an: "Allah'a yemin olsun ki ben ondan asla ayrılmam" der. Öyleki Kur'an herşeye müdahale eder taki kişi cennete gi­rinceye kadar. Sonra da Kur'an: "Beni tanıyor musun?" der. Kişi: "Hayır tanımıyorum" der. Kur'an:"Gece gündüz beni okuduğun Kur'an'ım, seni şehvetle­rinden, kötü şeyleri işitmekten, harama bamaktan koruyanım. Dostlar arasında beni en sadık dost olarak bulurdun. Kardeş­ler arasında beni en sadik kardeş olarak bilirdin. Sana müj­deler olsun, münker ve nekir sorgusundan sonra asla hiçbir keder ve üzüntü sana gelmeyecektir. Sonra münker ve ne­kir melekleri kişinin yanından ayrılır Kur'an'da rabbine yükselip ondan yatak ister ve Allah Teala ona cennetten ya­tak, kandil ve yasemin kokusu verir. Bunları bin melek ta­şır ve bu melekler dünya semasına yakın olan meleklerdir Kur'an hepsinin önüne geçer ve kişinin yanma gelir; "ben­den sonra yanlız kalıp sıkıldın mı? senin yanından ayrılıp rabbimin yanma yükseldiğinde sana cennetten yatak, nur ve yasemin kokusunu alıncaya kadar rabbime yalvardım" der ve bu arada melekler taşıdıklarını getirip içeri girerler ya­tağı ona sererler ve kalbinin altında kandili yakarlar göğsü­ne kokular sürerler. Sonra da onu yan tarafına yatırırlar, son­ra melekler ona selam verip geldikleri yere dönerler kişi me­lekleri göğe ulaşıncaya kadar öyle onların arkasından bakar sonra Kur'an kabrinin diğer tarafına bakar ve dilediği kadar kabri ona genişletilir. Hammad'ın rivayetinde kabri ona dörtyüzlü mesafe kadar genişletir. Sonra yasemini göğsün­den alıp burnuna getirir ve kişi onu koklar kıyamet günü su­ra üfrülünceye kadar o şekilde kalır sonra Kur'an hergün bir veya iki defa o kişinin ailesinin yanma geri ve haberlerini ona getirir kişi de ailesine hayır duada bulunur ve rab/199.e yönelmeleri için dua eder. Çocuklarından biri Kur'an öğ­renince Kur'an bu kişiyi müjdeler, eğer çocukları kötü bir yola girerlerse sabah akşam eve gelir ve kıyamete kadar ba­şında ağlar."[30]

 

Kur'an'ı Öğrenip Sonra Da Unutanın Veya Onunla Amel Etmeyenin Cezası:

 

3514- Ebu Hureyre ve İbni Abbas'tan Rasulullah bize bir hutbesinde şöyle dedi: "Kim Kur'an'ı öğrenir sonrada kasıtlı olarak onu un.'tup terkederse aklını yitirmiş ve zelil olarak Allah'­la karşılaşır. Ye Allah Teala unutulan her ayet için ona bir yılan musallat eder ve ateşte hep onu sokar. Kim Kur'an'ı öğrenir ve onunla amel etmez dünya metaını ve zinetini tercih ederse Allah'ın gazabını hakeder. Allah'ın kitabını arkalarına atan onu az bir pahaya satan yahu-di ve hristiyanların derecesinde olur. Kim gösteriş için Kur'an veya dünyalık elde etmek için Kur'an okursa yü­zü kemikleşmiş olarak Allah'la karşılaşır. Ve üzerinde hiç bir et yoktur ve Kur'an onun başına vura vura onu cehenneme atar ve cehenneme yuvarlananlardan olur. Kim Kur'an okur ve amel etmezse Allah Teala kıya­mette onu kör olarak hasreder o da (yarabbi ben dünya­da görüyordum neden beni kor olarak hasrettin) der. Allah Teala da (işte böyle ayetlerimiz sana geldi sen onları unuttun işte bu şekilde sen de bugün unutulanlardansın) der sonra da cehenneme atılmasını emreder. Kim Allah rızası için ilim tahsil eder veya dinde fakih olursa Alla-h Tealanm bütün peygamberlere, nebilere ve meleklere verdiği sevabın daha fazlasını o kişiye verir. Kim riya ve gösteriş için veya beyinsizlerle tartışmak veya alimlere karşı övünmek veya dünyalık elde etmek için Kur'an'ı öğrenirse Allah Teala kıyamet günü onun bütün kemik­lerini darmadağın eder ve insanlar arasında en şiddetli azap göreceklerden olur. Bütün azap çeşitleriyle ona azap edilir. Allah Tealanm ona olan

 

3515- Ebu'l Aliye şöyle dedi: "Biz Kur'an'ı öğrenip sonra da onu unutuncaya ka­dar uyumayı en büyük günahlardan sayardık." [31]

 

3516- Ebu Keneften Abdullah şöyle dedi:"Kur"an okuyan kimsenin şişman olmasını kerih görürüm ve sevmem bunu İbrahim'e söyleyince Abdullah şöyle de­di: "Ben Kur'an okuyan kimsenin şişman olması ve onu unutmasını ondan daha çok kerih görürüm."  [32]

 

3517- Ebu Kenane'den Ebu Musa Kur'an okuyan kim­seleri topladı üçyüz kişiye yakındılar. Sonra Kur'an'ı kal­dırdı ve şöyle dedi: "Bu Kur'an size sevap yazıyor ve sizin en büyük azığınızdır. Onu terkettiğinizde sizin için büyük bîr günahtır. Sizler Kur'an'a tabi olunuz. Kuran size tabi ol­masın. Çünkü kim Kur'an'a tabi olursa cennetin bahçelerin­den birine iner. Kur'an kime tabi olursa kafasının üzerinden cehenneme gider." [33]

 

3518- Abdullah b. Amr'dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle bu­yurdu:"Kur'an hakkında tartışmayınız çünkü Kur'an hak­kında tartışmak küfürdür."[34]

 

3519- İbn Abbas'tan Allah'ın kitabından bir kısmını di­ğer bir kısmıyla çarpıştırmayın çünkü bu kalplerde şüphe­nin olmasına sebep olur. [35]

 

Farkedinceye Kadar Çocuğa Kur'an Öğretmeyi Kerih Görenler:

 

3520- İbrahim Nehai şöyle dedi:"Bizden öncekiler çocuk akletmeden ona Kur'an öğretil­mesini kerih görürdü."                                    [36]

 

Kur'an'a Dil Kurallarını Uygulama:

 

3521- Ebu Hureyre'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyur­du:Dil kurallarını Kur'an'a uygulayın ve garipllikleri farkedin."[37]

 

Kur'an'in Ne Kadar Sürede Hatmedileceği:

 

3522- Ebu'I Aliye'den Muaz b. Cebel üçgünden az Kur'an'ı hatmetmezdi. [38]

 

3523- Abdurrahman b. İbn Mesud'dan Abdullah cuma­dan cumaya Kur'an'ı hatmederdi ve ramazan ayında da üç defa hatmederdi. [39]

 

3524- Ebu Bureyde'den Abdullah Kur'an'ı üçgünde bir bitirirdi ve gündüzleyin pek az okurdu. [40]

 

3525- Hasan'dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kim bir gecede yüz ayet okursa Kur'an onunla tar­tışmaz. Kim ikiyüz ayet okursa geceleyin samimiyetle rablerine ibadet eden kimselerden yazılır. Kim yüz ile bin arası ayet okursa sabahladığında ona bir kıntar sevap ve­rilir. Kıntar ise bir kişinin diyetidir. O da onkibin dir­hemdir. Evler arasında hayırdan en yoksun olan ev için­de Kur'an okunmayan evdir." [41]

 

3526- Yahya b. Ebi Kesir'in rivayeti ise: "O kişiye bir kıntar sevap yazılır, bir kıntar yüz rıtıldır, bir rıtıl on iki ukiyyedir, bir ukiyye altı dinardır, bir dinar yırmidört giraptır, her bir girap ta uhud dağı ka­dardır. Kim ki üçyüz ayet okursa Allah Teala melekle­rine: "Ey meleklerim kulum yoruldu ve siz şahit olunki ben onun günahlarını affettim. Kime Allah'tan bir fazi­let ulaşır ve inanarak onu yapar ve sevabını da Allah'­tan umarsa Allah Teala ona bu kadar sevap verir. Her ne kadar o kadar çok sevap işlemese de." [42]

 



[1] İbni Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/193.

[2] İbni Ebi Şeybe , İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/193.

[3] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/193.

[4] Ebu Ya la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/193/194.

[5] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/194.

[6] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/194.

[7] Bezzar, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/195.

[8] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/195.

[9] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/195.

[10] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/195.

[11] Ebu Ya'la i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/195.

[12] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/195/196.

[13] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/196/197.

[14] EbuYa'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/196.

[15] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/196/197.

[16] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/197.

[17] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/197.

[18] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/197.

[19] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/197.

[20] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/197/198.

[21] Ebu Yala, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/198.

[22]İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/198/199.

[23] İbn Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/199.

[24] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/199.

[25] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/199.

[26] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/199/200.

[27] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/200.

[28] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/200.

[29] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/200.

[30] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/200/202.

[31] Ahmed, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/202/203.

[32] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/203.

[33] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/203.

[34] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/203.

[35] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/203.

[36] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/204.

[37] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/204.

[38] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/205.

[39] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/204.

[40] İbn Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/204

[41] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/204.

[42] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/204/205.