49- SÜSLENME KİTABI (Bölümleri)
1- YARADILIŞTAN BERİ YAPILAN İŞLER
3- BAŞIN TAMAMI TIRAŞ EDİLMELİDİR
4- KADINLAR BAŞLARINI ERKEKLER GİBİ TIRAŞ
ETMEMELİDİR
5- ALABURUS VE YER YER TIRAŞ ETMEK CAİZ DEĞİLDİR
6- BIYIKLARI KISA TUTMAK GEREKİR
7- SAÇ GEREKTİĞİNDE TARANMALIDIR
8- HERŞEYDE OLDUĞU GİBİ SAÇ TARAMADA DA
SAĞDAN BAŞLAMAK
10- ERKEKLER DE SAÇLARINI ÖREBİLİRLER
11- SAÇLARI UZATMAK PEK HOŞ DEĞİL Mİ?
12- SAKALA DÜĞÜM ATMAK VE DEĞİŞİK
ŞEKLE SOKMAK
13- SAÇ VE SAKALDAKİ BEYAZ KILLAR YOLUNMAZ
14- KINA İLE SAÇ VE SAKAL BOYANABİLİR Mİ?
15- SAÇLARI VE SAKALLARI SİYAH RENGE BOYAMAK YASAKTIR
18- KADINLAR DA KINA YAKARLAR MI?
19- KINA KOKUSUNDAN HOŞLANMAYAN OLUR MU?
21- BAŞA SAÇ EKLEMEK (PERUK TAKMAK)
22- PERUK TAKANLAR LANETLENMİŞLERDİR
23- PERUK TAKTIRANLAR DA LANET EDİLMİŞTİR
24- KAŞLAR GÜZEL GÖRÜNMEK İÇİN
İNCELTİLEBİLİR Mİ?
25- DÖVME VE KAŞ ALDIRMAKLA ALAKALI DEĞİŞİK
RİVÂYETLER
26- GÜZEL GÖRÜNTÜ İÇİN
DİŞLERİ İNCELTİP ŞEKLİNİ
DEĞİŞTİRMEK
27- DİŞLERİ İNCELTİP DİKKAT ÇEKECEK
HALE GETİRMEK HARAMDIR
30- ELBİSE ZAFERAN RENGİNE BOYANIR MI?
32- KADIN VE ERKEK KOKULARI DEĞİŞİK Mİ OLAMALI?
34- ELBİSEYİ ÇOK DİKKAT ÇEKECEK RENKLERE
BOYAMAMAK
35- KADINLAR İÇİN HOŞ OLMAYAN KOKU
36- KOKU SÜRÜNEN KADIN, KOKUSUNU YIKAMADAN DIŞARI
ÇIKMAMALIDIR
37- KOKU SÜRÜNEN KADIN, CAMİYE CEMAATE GİTMEMELİ
39- KADINLARIN ZİNET EŞYALARINI GÖSTERMEMELERİ
GEREKİR
41- BURNUNU KAYBEDEN ALTINDAN BURUN YAPTIRABİLİR Mİ?
42- ERKEKLERE ALTIN KULLANMA İZNİ VAR MIDIR?
44- BU KONUDAKİ DEĞİŞİK RİVAYETLER
45- BU KONUDA DEĞİŞİK RİVÂYETLER
46- BU KONUDA DAHA DEĞİŞİK RİVAYETLER
47- YÜZÜĞÜN AĞIRLIĞI NE KADAR OLMALI?
48- PEYGAMBER (S.A.V)İN YÜZÜĞÜNÜN
ÖZELLİKLERİ
49- YÜZÜK HANGİ ELE TAKILMALIDIR?
50- GÜMÜŞ KAPLAMALI DEMİR YÜZÜK OLUR MU?
51- TUNÇ (SARI MADEN) YÜZÜK KULLANMAK
52- YÜZÜKLERE (MUHAMMED RASÛLULLAH) YAZDIRILAMAZ
53- YÜZÜK HANGİ PARMAĞA TAKILMALI
54- TUVALETE GİRERKEN DİNİ İÇERİKLİ
ŞEYLER ÇIKARILMALI
56- YARATILIŞ GEREĞİ YAPILMASI GEREKENLER
57- BIYIKLARI KISALTIP SAKALI UZATMAK GEREKİR
58- ÇOCUKLARIN BAŞINI TIRAŞ ETMEK
59- TIRAŞ OLURKEN NEYE DİKKAT EDİLMELİ
60- SAÇLAR OMUZLARA KADAR UZATILIR MI?
64- SAÇ TARARKEN DE SAĞDAN BAŞLAMAK
66- SAKAL SARIYA MI BOYANMALI?
67- SAKALI VERS VE ZAFERANLA BOYAMAK
68- SAÇ NAKLİ VE PERUK KULLANMAK
69- SAÇLARI ÇAPUT VE BENZERİ ŞEYLER İLAVE
EDEREK UZATMAK
70- PERUK TAKANLAR LANETLENMİŞLERDİR
71- PERUK TAKAN VE TAKTIRANA LANET
72- DÖVME YAPAN VE YAPTIRANA DA LANET VARDIR
73- DİŞLERİNİ DİKKAT ÇEKECEK HALE
GETİRMEK İÇİN İNCELTENLEREDE LANET VARDIR
74- DERİLERİ DİKKAT ÇEKMEK İÇİN
SARIYA BOYAMAMAK
77- ALTIN KULLANMAK ERKEKLERE HARAMDIR
78- ALTIN YÜZÜK ERKEKLERE HARAMDIR
79- RASÛLULLAH (S.A.V)İN YÜZÜĞÜNÜN
(MÜHRÜNÜN) ÖZELLİĞİ
80- YÜZÜK HANGİ PARMAĞA TAKILIR?
81- YÜZÜĞÜN MÜHÜR KAŞI NEREDE DURMALI?
82- RASÛLULLAH (S.A.V) YÜZÜĞÜNÜ NEDEN
ATMIŞTI?
83- ALLAH VERDİĞİ NİMETİ KULU ÜZERİNDE
GÖRMEYİ SEVER
84- İPEK ELBİSE GİYMEK ERKEKLERE HARAMDIR
85- KADINLAR İPEKLİ ELBİSELER GİYEBİLİRLER
86- İPEKLİ KALIN KUMAŞLAR DA GİYİLMEZ
87- İSTEBRAK İPEKTEN DOKUNMUŞ KALIN KUMAŞTIR
88- DİBÂÇ İPEKTEN YAPILMIŞ İNCE
KUMAŞTIR
89- ALTIN TELLERLE DOKUNMUŞ KUMAŞ GİYİLİR
Mİ?
90- İPEK ELBİSEYİ DÜNYADA GİYEN AHİRETTE
GİYMEZ
91- KARIŞIMI İPEK OLAN ELBİSE GİYMEK
92- İPEK ELBİSE GİYMENİN CAİZ OLDUĞU YER VAR
MI?
93- KIRMIZI ELBİSE GİYİLİR Mİ?
95- SAPSARI DİKKAT ÇEKEN ELBİSELER GİYMEMEK
96- YEŞİL RENKLİ ELBİSE
GİYİLEBİLİR
98- BEYAZ ELBİSE DAHA GÜZEL VE HOŞTUR
101- ETEK (PAÇA) LARIN UZUNLUĞU NE KADAR OLMALI?
102- ETEK (PAÇA)LARIN UZUNLUĞU NE KADAR OLMALI?
103- TOPUKLARI AŞAN ETEKLER (PAÇALAR) ATEŞTEDİR
104- ETEKLERİNİ (PAÇALARINI) UZATANLAR NEREDEDİR?
105- KADINLARIN ETEKLERİNİN ÖLÇÜSÜ
NASILDIR?
106- DON GİYMEKSİZİN TEK PARÇA KUMAŞA
BÜRÜNMEK YASAKTIR
107- TEK PARÇA ÇARŞAF GİBİ BİR
ELBİSEYE BÜRÜNEREK GİYİNMEK YASAKTIR
108- SARIK KIRMIZI VE SİYAH OLABİLİR Mİ?
110- SARIĞIN BİR UCU İKİ OMUZ ARASINA SARKITILIR
111-RESİM VE HEYKELİN HÜKMÜ NEDİR?
112- EN ŞİDDETLİ AZÂB GÖRENLER
113- RESSAMLARIN AHİRETTE ÇEKECEKLERİ SIKINTILAR
114- MELEKLER RESİM OLAN EVE GİRMEZLER
115- ÇARŞAF ÜZERİNDE NAMAZ KILINIR MI?
116- RASÛLULLAH (S.A.V)İN TERLİĞİ (TAKUNYASI)
117- TEK PAPUÇLA YÜRÜMEK DOĞRU
DEĞİLDİR
118- MEŞİN (DERİ) YATAK ÜZERİNDE YATMAK
119- BİR HİZMETÇİ VE BİR BİNEK
YETERLİ MİDİR?
120- KILICIN KABZASI SÜSLENEBİLİR Mİ?
121- BİNİTLER ÜZERİNDE İPEK MİNDERE
OTURULMAMALI
123- RASÛLULLAH (S.A.V)İN ÇADIRI KIRMIZI RENKLİ
MİYDİ?
1- YARADILIŞTAN BERİ YAPILAN İŞLER
4954- Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: On şey yaradılış gereği olarak ilk yaradılıştan beri vardır: 1. Bıyığı kısaltmak, 2. Tırnakları kesmek, 3. Parmak aralarını (mafsalları) yıkamak, 4. Sakalı uzatmak, 5. Misvak kullanmak, 6. Burunu su ile temizlemek, 7. Koltuk altı kıllarını temizlemek, 8. Etek tıraşı olmak, 9. Abdest bozulan organların temizlenmesidir. Musab der ki: Onuncusunu unuttum o da mazmaza = ağıza su vererek temizlemek olsa gerektir. (Ebû Davud, Taharat: 29; Tirmizî, Edeb: 14)
4955- Talk (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: On şey ilk yaradılıştan beri yapılması gereken şeylerdendir. 1. Misvak kullanmak, 2. Bıyıkları kısa tutmak, 3. Tırnakları kesmek, 4. Parmak aralarını yıkamak, 5. Etek tıraşı olmak, 6. Buruna su vererek temizlemek, 7. Ravi diyor ki: Ağıza su vererek temizlemek konusunda şüpheliyim. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
4956- Talk b. Habîb (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: On şey vardır ki yaratılıştan beri yapılması gereken sünnetlerdendir. 1. Misvak kullanmak, 2. Bıyıkları kısa tutmak, 3. Ağıza su alarak temizlemek, 4. Buruna su alarak temizlemek, 5. Sakalı uzun tutmak, 6. Tırnakları kesmek, 7. Koltuk altı kıllarını temizlemek, 8. Sünnet olmak, 9. Etek tıraşı olmak, 10. Abdest bozma yerini yıkamak. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
4957- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Beş şey yaratılıştan beri yapılması gereken şeylerdendir. 1. Sünnet olmak, 2. Etek tıraşı olmak, 3. Koltuk altı kıllarını yok etmek, 4. Tırnakları kesmek, 5. Bıyıkları kısaltmak. (Tirmizî, Edeb: 14; Ebû Davud, Taharat: 29)
4958- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Beş şey yaradılış gereği yapılması gereken işlerdendir. 1. Tırnakları kesmek, 2. Bıyıkları kısa tutmak, 3. Koltuk altı kıllarını gidermek, 4. Etek tıraşı olmak, 5. Sünnet olmak. (Tirmizî, Edeb: 14; Ebû Davud, Taharat: 29)
4959- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Bıyıklarınızı kısa tutup sakalınızı uzatınız. (Tirmizî, Edeb: 14; Ebû Davud, Tahara: 29)
4960- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Sakalınızı uzatıp bıyıklarınızı kısaltınız. (Buhârî, Libas: 65; Tirmizî, Edeb: 15)
4961- Zeyd b. Erkam (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)den işittim şöyle buyuruyordu: Bıyığını kısaltmayan biz Müslümanlardan değildir. (Tirmizî, Edeb: 15; Müsned: 18462)
3- BAŞIN TAMAMI TIRAŞ EDİLMELİDİR
4962- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) başının bir kısmı tıraş edilmiş bir kısmında saç bırakılmış bir çocuk gördü de bundan insanları yasakladı ve: Ya başın tamamını tıraş edin veya tamamen bırakıverin buyurdu. (Buhârî, Libas: 72; İbn Mâce, Libas: 38)
4- KADINLAR BAŞLARINI ERKEKLER GİBİ TIRAŞ ETMEMELİDİR
4963- Ali (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v): Kadınların başlarını erkekler gibi tıraş etmelerini yasakladı. (Tirmizî, Hac: 75; Ebû Davud, Menasik: 79)
5- ALABURUS VE YER YER TIRAŞ ETMEK CAİZ DEĞİLDİR
4964- Abdullah b. Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Allah bize başımızı alacalı şekilde tıraş etmemizi yasakladı. (Buhârî, Libas: 72; İbn Mâce, Libas: 38)
4965- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize alacalı şekilde tıraş olmayı yasakladı. (Buhârî, Libas: 72; İbn Mâce, Libas: 38)
6- BIYIKLARI KISA TUTMAK GEREKİR
4966- Vail b. Hucr (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in yanına gittim saçım uzunca idi Sinek dedi. Ben de beni kastederek söyledi sandım ve saçımı tıraş ettirip tekrar geldim. Bunun üzerine bana: Seni kastetmemiştim ama bu şekil daha güzel olmuş dedi. (Ebû Davud, Tereccül: 11; İbn Mâce, Libas: 38)
4967- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in saçları ne kıvırcık ne de düz idi, hafif dalgalıydı uzunluğu ise kulaklarıyla omuzu arasındaydı. (Ebû Davud, Teraccül: 10; İbn Mâce, Libas: 38)
4968- Humeyd b. Abdurrahman el Hımyerî (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Dört yıl Rasûlullah (s.a.v)in sohbetinde bulunan Ebu Hüreyre gibi yanından ayrılmayan bir adama rastladım şöyle demişti: Rasûlullah (s.a.v) her an devamlı saç taramayı bize yasakladı. (Ebû Davud, Teraccül: 1; Müsned: 16398)
7- SAÇ GEREKTİĞİNDE TARANMALIDIR
4969- Abdullah b. Mugaffel (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) saçlarımızı sık sık taramamamızı emrederdi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
4970- Hasan (r.a)dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) saçın sık sık taranmamasını emrederdi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
4971- Hasan ve Muhammed (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demişlerdir: Saç gerektiğinde zaman zaman taranmalıdır. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
4972-
Abdullah b. Şakîk (r.a)tan rivâyete göre, şöyle
demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in ashabından bir kimse mısır
vadisi idi. Arkadaşlarından biri yanına geldi ve onu
saçları dağınık bir durumda buldu ve ona: Nedir bu
hal hem v
8- HERŞEYDE OLDUĞU GİBİ SAÇ TARAMADA DA SAĞDAN BAŞLAMAK
4973- Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) tüm işlerini sağdan başlayarak yapmayı severdi, sağ eliyle alır sağ eliyle verir ve tüm işlerinde sağdan başlamayı severdi. (Buhârî, Libas: 38; Ebû Davud, Libas: 44)
4974- Bera (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) kırmızı hırkasını giyinmiş saçları da omuzlarına kadar inmişti. Onun kadar güzel bir kimseyi görmedim. (Buhârî, Libas: 38; Ebû Davud, Libas: 44)
4975- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in saçları kulaklarının yarısına kadardı. (Buhârî, Libas: 68; Ebû Davud, Tereccül: 9)
4976- Bera (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)den daha güzel bir kimse görmedim. Hırkasını giyinmiş saçları da omuzlarına yaklaşmıştı. (Buhârî, Libas: 38; Ebû Davud, Libas: 44)
10- ERKEKLER DE SAÇLARINI ÖREBİLİRLER
4977- Hübeyre b. Yerime (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Mesud: Kimin kıraati üzere okumamı emredersiniz dedi ve bir zamanlar Rasûlullah (s.a.v)e yetmiş den fazla sûre okumuştum, o zaman Zeyd saçları iki örgülü durumda çocuklarla oynuyordu. (Buhârî, Fedailül Kuran: 8; Müslim, Fedailüs Sahabe: 22)
4978- Ebu Vail (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Mesud bize konuştu ve şunları söyledi: Zeyd b. Sabit saçları örgülü durumda çocuklarla oynarken ben Rasûlullah (s.a.v)in ağzından yetmişten fazla sûre okuyup öğrendiğim halde nasıl olur da Zeyd b. Sabitin kıraati üzere okumamı emredersiniz? (Buhârî, Fedailül Kuran: 8; Müslim, Fedailüs Sahabe: 22)
4979- Ziyad b. Husayn (r.a), babasından aktararak şöyle demiştir: Medinede Rasûlullah (s.a.v)in yanına gittiğimde bana: Yanıma yaklaş! demişti. Yanına yaklaşınca elini saçımın örgüsü üzerine koydu ve eliyle saçlarımı sıvazladı ve dua etti. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
11- SAÇLARI UZATMAK PEK HOŞ DEĞİL Mİ?
4980- Vail b. Hucr (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in yanına gitmiştim saçlarım uzundu, Sinek dedi. Ben de beni kastediyor sandım hemen gittim ve saçlarımı kısaltıp geri geldim. Bunun üzerine bana şöyle buyurdu: Seni kastetmemiştim fakat böylesi daha güzel olmuş. (Ebû Davud, Tereccül: 11; İbn Mâce, Libas: 37)
12- SAKALA DÜĞÜ
4981- Ruveyfi b. Sabit (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Ey Ruveyfi olur ki benden sonra uzun zaman yaşarsın öyleyse insanlara haber ver: Kim sakalına düğüm atarak veya değişik şekillere sokarak dikkat çekmek isterse, nazarlık takarsa, hayvan tezeği ve kemiği ile taharetlenirse bilsin ki Muhammed (s.a.v) ondan uzaktır. (Ebû Davud, Taharat: 18; Müsned: 16380)
13- SAÇ VE SAKALDAKİ BEYAZ KILLAR YOLUNMAZ
4982- Amr b. Şuayb babasından ve dedesinden rivâyetle şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) beyaz kılların yolunmasını yasakladı. (Ebû Davud, Tereccül: 18; Tirmizî, Edeb: 56)
14- KINA İLE SAÇ VE SAKAL BOYANABİLİR Mİ?
4983- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Yahudi ve Hıristiyanlar saç ve sakallarını boyamazlar siz onlara muhalefet ederek onlara uymayın (Ve saçınızı ve sakalınızı kına ile boyayın.) (Ebû Davud, Tereccül: 17; İbn Mâce, Libas: 32)
4984- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Yahudi ve Hıristiyanlar saçlarını ve sakallarını boyamazlar siz onlara muhalefet ederek kına ile boyayınız. (Ebû Davud, Tereccül: 17; İbn Mâce, Libas: 32)
4985- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Yahudi ve Hıristiyanlar saç ve sakallarını boyamışlar siz onlara uymayın. (Ebû Davud, Tereccül: 17; İbn Mâce, Libas: 32)
4986- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Saç ve sakalınız ağardığında kına ile boyayınız böylelikle Yahudilere benzemeyiniz. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
4987- Zübeyr (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Ağaran saçlarınızı kına ile boyayarak değiştiriniz ve böylelikle Yahudilere benzemeyiniz. (Müsned: 1341)
15- SAÇLARI VE SAKALLARI SİYAH RENGE BOYAMAK YASAKTIR
4988- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Son zamanlarda (kıyamete yakın zamanlarda) güvercinlerin gerdanı gibi sakallarını siyaha boyayanlar çıkacaktır, onlar Cennet kokusunu alamayacaklardır. (Ebû Davud, Tereccül: 20; Müsned: 2341)
4989- Câbir (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Mekke fethi günü Ebu Bekirin babası Ebu Kuhafeyi getirdiler saç ve sakalları bembeyaz olmuştu. Bunu görünce Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Bu saç ve sakallarınızı bir şeylerle boyayın fakat siyah renkle boyamayın. (Ebû Davud, Tereccül: 18; İbn Mâce, Libas: 33)
4990- Ebu Zer (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Saç ve sakalı boyayacağınız en iyi şey kına ve ketmdir. (İbn Mâce, Libas: 32; Ebû Davud, Tereccül: 18)
4991- Ebu Zer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Saç ve sakallarınızdaki beyazlıkları değiştireceğiniz en iyi şey kına ve ketmdir. (İbn Mâce, Libas: 32; Ebû Davud, Tereccül: 18)
4992- Ebu Zer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)den işittim şöyle diyordu: Saç ve sakallarınızdaki beyaz kılları değiştireceğiniz en iyi şey kına ve ketmdir. (İbn Mâce, Libas: 32; Ebû Davud, Tereccül: 18)
4993- Ebu Zer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)den işittim şöyle diyordu: Saç ve sakallarınızdaki beyaz kılları değiştireceğiniz en iyi şey kına ve ketmdir. (İbn Mâce, Libas: 32; Ebû Davud, Tereccül: 18)
4994- Abdullah b. Büreyde (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Saç ve sakalınızdaki beyaz kılları değiştireceğiniz en iyi şey kına ve ketmdir. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
4995- Abdullah b. Büreyde (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Saç ve sakallarındaki beyaz kılları değiştireceğiniz en iyi şey kına ve ketmdir. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
4996- Ebu Rimse (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Babamla Rasûlullah (s.a.v)in yanına gitmiştik sakalına kına yakmıştı. (Ebû Davud, Tereccül: 18)
4997- Ebu Rimse (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in yanına gittim sakalını sarımtırak olarak boyanmış gördüm. (Ebû Davud, Tereccül: 18)
4998- Zeyd b. Eslem (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Ömeri sakallarını sarı renge boyarken gördüm ve dedim ki: Ey Ebu Abdurrahman sakalını sarı renge mi boyarsın? O da: Rasûlullah (s.a.v)in sakalını bununla boyarken gördüm boyanın bu rengini severdi. Hatta elbise ve sarığını bile bu renge boyardı. (Ebû Davud, Tereccül: 19; İbn Mâce, Libas: 34)
4999- Katade (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enese: Rasûlullah (s.a.v), sakalını boyadı mı? diye sordum. O da: Saç ve sakalları boyanacak şekilde ağarmamıştı, sakallarının sadece yanakları üzerindeki bir kısmı ağarmıştı dedi. (Müslim, Fedail: 29; İbn Mâce, Libas: 30)
5000- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demişti: Rasûlullah (s.a.v)in saç ve sakalları kına yakacak derecede ağarmamıştı, aklık sadece dudağının altında biraz da yanaklarında biraz da başında vardı. (Müslim, Fedail: 29; İbn Mâce, Libas: 30)
5001- Abdullah b. Mesud (r.a)tan rivâyete göre: Peygamber (s.a.v) on şeyi hoş görmezdi: 1. Safran ve halûk ile saç ve sakalı boyamak, 2. Etekleri yerde sürüyecek şekilde uzun giyinmek, 3. Altın yüzük kullanmak, 4. Tavla oynamak, 5. Kadınların süslenerek sokağa çıkmaları, 6. Nâs Felâk vb. sûreler dışında dualar yapmak, 7. Nazarlık gibi bir şeyler takınmak, 8. Erkeğin menisini dışarıya akıtması, 9. Emzikli kadına cinsel ilişkide bulunup çocuğun sağlığına zarar vermektir ki bu haram değildir. (Ebû Davud, Hatem: 2; Müsned: 3586)
18- KADINLAR DA KINA YAKARLAR MI?
5002- Âişe (r.a)den rivâyete göre, Bir kadın, Rasûlullah (s.a.v)e bir mektup uzattı. Fakat Rasûlullah (s.a.v) elini kapadı ve mektubu almadı. Kadın: Ey Allah'ın Rasûlü elimle mektup uzattım almadınız. Rasûlullah (s.a.v)de şöyle buyurdu: Kadın eli mi erkek elimi? bilemedim. Kadın: Hayır kadın elidir dedi. Eğer kadın eli olmuş olsaydı tırnaklarında kına izi bulunurdu (ve kadın eli olduğu anlaşılırdı) buyurdu. (Ebû Davud, Tereccül: 4; Müsned: 25057)
19- KINA KOKUSUNDAN HOŞLANMAYAN OLUR MU?
5003- Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, Bir kadın Âişeye kına yakmanın hükmünü sormuştu. O da şöyle demişti: Caizdir fakat ben hoşlanmıyorum. Çünkü sevgilim Rasûlullah (s.a.v) kına kokusundan hoşlanmaz. (Ebû Davud, Tereccül: 4; Müsned: 24578)
20- YASAKLANAN ŞEYLER
5004- Ebul Husayn el Heysem b. Şüfey (r.a)den rivâyete göre, o ondan işiterek şöyle demiştir: Ben ve arkadaşım Meafir kabilesinden Ebu Amirle beraber İlyada (Kudüste) namaz kılmak için yola çıktık. Orada sahabeden Ebu Reyhane ismi verilen Ezdli bir adam konuşma yapacaktı. Ebul Husayn diyor ki: Arkadaşım mescide benden önce gitti sonra ben de ona yetiştim yanına oturunca bana: Ebu Reyhanenin konuşmasını dinledin mi? dedi. Ben de: Hayır dedim. O da: Ben dinledim. Rasûlullah (s.a.v)in on şeyi yasakladığını söyledi: 1. Dişleri inceltmek, 2. Dövme yaptırmak, 3. Ağaran saç ve sakallardaki kılları yolmak, 4. İki erkeğin çıplak durumda bir yatakta yatması, 5. İki kadının çıplak durumda bir yatakta yatması, 6. erkeklerin ipek çamaşır giymeleri ve yabancılara benzemeleri, 7. Yabancılara benzemek için omuzlarına ipek şal atmaları, 8. Ganimet malından zorla almak, 9. Kaplan derileri üzerine oturmayı, 10. idareci olmayanların yüzük kullanmaları. (Ebû Davud, Edeb: 16; Dârimi, Edeb: 2)
21- BAŞA SAÇ EKLEMEK (PERUK TAKMAK)
5005- Muaviye (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) batıl ve anlamsız şeyleri yasakladı. (Ebû Davud, Terecccül: 5; Tirmizî, Edeb: 32)
5006- Said el Makburî (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye b. Ebî Süfyanı minber üzerinde elinde bir peruk olduğu halde gördüm şöyle diyordu: Ne oluyor bu Müslüman kadınlara ki başlarına bu peruklardan koyuyorlar. Rasûlullah (s.a.v)den işittim şöyle diyordu: Herhangi bir kadın başına kendisinin olmayan bir saçı ilave ederse batıl ve boş bir iş yapmış olur. (Ebû Davud, Terecccül: 5; Tirmizî, Edeb: 32)
22- PERUK TAKANLAR LANETLENMİŞLERDİR
5007- Ebu Bekirin kızı Esma (r.a)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) saç (peruk) takana ve taktırana lanet etti. (Ebû Davud, Terecccül: 5; Tirmizî, Edeb: 32)
23- PERUK TAKTIRANLAR DA LANET EDİLMİŞTİR
5008- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Peruk takan ve taktıranı dövme yapan ve yaptıranı lanetledi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5009- Nafie İbn Ömerden ulaştığına göre, Rasûlullah (s.a.v) Peruk takan ve taktırana dövme yapan ve yaptırana lanet etmiştir. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5010- Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Allah, peruk takana ve taktırana lanet etmiştir. Amr b. Mansur aktarmıştır. Half b. Musa rivâyet ederek, babam şöyle rivâyet etmiştir dedi. Katadeden Azreden hasan el Uranîden Yahya b. Cezaardan ve Mesruktan rivâyete göre, bir kadın Abdullah b. Mesuda gelerek şöyle dedi: Saçlarım seyrek ve azdır, başıma saç ilave edebilir miyim veya peruk takabilir miyim? Abdullah b. Mesud ta: Hayır dedi. Bu sefer kadın: Bu hükmü Rasûlullah (s.a.v)den mi duydun yoksa Allahın Kitabında mı buluyorsun? deyince, İbn Mesud: Hayır peruk kullanamazsın, bu hükmü hem Rasûlullah (s.a.v)den duydum hem de Allahın Kitabında Rûm sûresi 30. Ayette: Allahın yaratışı değiştirilemez buyurulur. Ayrıca Haşr sûresi 7. ayetinde de: Bu sebeple Peygamber (s.a.v) size ne verirse ve ne getirirse ve ne emrederse onu alın ve sizi neden sakındırıp yasaklarsa ondan elinizi çekin buyuruyor dedi. Bu hadis buradaki şeklinden uzuncadır. (Buhârî, Libas: 83; Müslim, Libas: 33)
24- KAŞLAR GÜZEL GÖRÜNMEK İÇİN İNCELTİLEBİLİR Mİ?
5011- Abdullah (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v): Dövme yapan ve yaptıranı güzel görünmek için kaşlarını alan ve dişlerini inceltip dişlerinin görüntüsünü değiştirenleri lanetledi. (Buhârî, Libas: 83; Müslim, Libas: 33)
5012- Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v): Dövme yapmayı ve yaptırmayı, saç (peruk) yapmayı ve yaptırmayı, kaşların kıllarını almayı ve aldırmayı yasak etti. (Buhârî, Libas: 83; Müslim, Libas: 33)
25- DÖVME VE KAŞ ALDIRMAKLA ALAKALI DEĞİŞİK RİVÂYETLER
5013- Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Faizi alan ve veren bildiği halde faiz işlerinde katiplik yapan güzel görünmek ve dikkat çekmek için dövme yapan ve yaptıran zekat vermekten uzak duran Hicretten sonra dinini terk edip çölde yaşamaya devam edenler kıyamet gününde Muhammed (s.a.v)in diliyle lanetleneceklerdir. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5014- Ali (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v): Faiz yiyeni yedireni ve faiz muamelelerini yazanı ve zekat vermeyeni lanetledi ve ölünün arkasından bağırıp çağırarak ağlamayı da yasakladı. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5015- Haris (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v): Faiz yiyeni ve yedireni farzlı işlere şahitlik ve katiplik yapanı dövme yapanı ve yaptıranı lanetledi. Hulle yapan ve yaptıranı ve zekata engel olanı da lanetledi, ölü arkasından bağırıp çağırarak ağlamayı yasakladı fakat lanetlemedi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5016- Şabî (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v): Faiz alanı ve vereni faizli işlere şahitlik yapanı ve katiplik yapanı, dövme yapanı ve yaptıranı lanetledi. Ölünün arkasından bağırıp çağırarak ağlamayı yasak etti fakat lanetlemedi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5017- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömerin huzuruna dövme yapan bir kadın getirdiler bunu görünce Ömer: Allah aşkına bu konuda Rasûlullah (s.a.v)den bir şey duyanınız var mı? dedi. Ebu Hüreyre dedi ki: Kalktım ve Ey Müminlerin emiri ben duydum dedim. O da: Ne duydun? deyince şöyle söylerken duydum dedim: Dövme yapmayın ve yaptırmayın. (Buhârî, Libas: 87; Müslim, Libas: 33)
26- GÜZEL GÖRÜNTÜ İÇİN DİŞLERİ İNCELTİP ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRMEK
5018- İbn Mesud (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)den işittim şöyle diyordu: Allahın yarattığı şekli bozarak yüzlerinden kaşlarından kıl alarak değişiklik yapanlara ve dövme yapanlara Allah lanet etsin. (Buhârî, Libas: 87; Müslim, Libas: 33)
5019- Câbir b. Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)den işittim: Dişleri inceltip dikkat çekecek hale getiren, kaşları yolup incelterek dikkat çekmeye çalışanlara ve dövme yaptırarak yaradılışı değiştirenlere lanet etti. (Buhârî, Libas: 87; Müslim, Libas: 33)
5020- Câbir b. Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)den işittim: Dişleri inceltip dikkat çekecek hale getiren, kaşları yolup incelterek dikkat çekmeye çalışanlara ve dövme yaptırarak yaradılışı değiştirenlere lanet etti. (Buhârî, Libas: 87; Müslim, Libas: 33)
27- DİŞLERİ İNCELTİP DİKKAT ÇEKECEK HALE GETİRMEK HARAMDIR
5021- Ebu Reyhane (r.a)den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir; Rasûlullah (s.a.v): Dişleri inceltip dikkat çekecek hale getirmeyi, değişik organlara dövme yapmayı ve kaşları incelterek dikkat çekecek hale getirmeyi haram kıldı. (Buhârî, Libas: 87; Müslim, Libas: 33)
5022- Ebu Reyhane (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bana ulaştığına göre, Rasûlullah (s.a.v): Dişleri inceltip dikkat çekecek hale getirmeyi ve dövme yapmayı yasakladı. (Buhârî, Libas: 80; Müslim, Libas: 33)
5023- Ebu Reyhane (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bana ulaştığına göre, Rasûlullah (s.a.v): Dişleri inceltip dikkat çekecek hale getirmeyi ve dövme yapmayı yasakladı. (Buhârî, Libas: 80; Müslim, Libas: 33)
5024- İbn Abbas (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Gözünüze çekeceğiniz en iyi sürmeniz İsmid isimli olanıdır. Çünkü o gözleri parlatır, kirpikleri büyültür. (İbn Mâce, Tıb: 25; Ebû Davud, Tıb: 14)
5025- Simak (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Câbir b. Semureye: Rasûlullah (s.a.v)in saçlarında ak var mıydı? diye sordular. Câbir de: Başına yağ sürdüğünde parlaklıktan dolayı aklar gözükmez yağ sürmediği zamanlarda ise gözükürdü dedi. (Müslim, Fedail: 30; Müsned: 19887)
30- ELBİSE ZAFERAN RENGİNE BOYANIR MI?
5026- Zeyd (r.a)in babasından rivâyete göre, İbn Ömer elbisesini zâferan rengine boyamıştı. Niçin böyle boyadın? diye soruldu. O da: Rasûlullah (s.a.v)de bu renge boyamıştı dedi. (Ebû Davud, Libas: 18; İbn Mâce, Libas: 22)
5027- Muhammed b. Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Âişeye: Rasûlullah (s.a.v) koku sürünür müydü? diye sordum. Kokunun renksizi olan misk ve amber kokusundan kullanırdı dedi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
32- KADIN VE ERKEK KOKULARI DEĞİŞİK Mİ OLAMALI?
5028- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Erkeklerin kokuları kokusu duyulan ve rengi olmayandır. Kadınların sürünecekleri kokular ise; rengi olan fakat kokusu etrafa yayılmayanıdır. (Tirmizî, Edeb: 35; Müsned: 10554)
5029- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Erkeklerin kokuları kokusu duyulan ve rengi olmayandır. Kadınların sürünecekleri kokular ise; rengi olan fakat kokusu etrafa yayılmayanıdır. (Tirmizî, Edeb: 35; Müsned: 10554)
5030- Ebu Said el Hudri (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: İsrailoğullarından bir kadın altın bir yüzük yaptırdı ve içerisine misk doldurdu, o (misk) en güzel kokudur. (Tirmizî, Cenaze: 116; Ebû Davud, Cenaiz: 37)
34- ELBİSEYİ ÇOK DİKKAT ÇEKECEK RENKLERE BOYAMAMAK
5031- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Elbisesi alaca renge boyanmış bir adam Rasûlullah (s.a.v)in yanına gelince, Peygamber (s.a.v) ona: Git elbiseni iyice yıka buyurdu. Yıkayıp gelince, Rasûlullah (s.a.v): Git elbiseni iyice yıka buyurdu. Adam tekrar geldiğinde Git tekrar yıka! Bir daha da böyle yapma buyurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5032- Yala b. Mürre (r.a) anlatıyor, üzerimde alaca renkli bir elbise ile Rasûlullah (s.a.v)in yanına gitmiştim. Bana: Hanımın var mı dedi. Ben de: Hayır dedim. O halde git elbiseni tekrar tekrar yıka bir daha da böyle yapma buyurdu. (Tirmizî, Edeb: 51; Müsned: 16891)
5033- Yala b. Mürre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) alaca renge boyalı bir elbise giyen adamı görünce: Git onu yıka sonra bir daha yıka ve bir daha da böyle yapma buyurdu. (Tirmizî, Edeb: 51; Müsned: 16891)
5034- Yala b. Mürre es-Sekafî (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) üzerimde alaca boyalı elbiseyi görünce: Ey Yala! Hanımın var mı? buyurdu. Bende: Hayır dedim. O da: Elbiseni iyice yıka bir daha böyle yapma buyurdu. Tekrar yıka ve bu boya ile boyama buyurdu. Tekrar yıka ve bu boya ile bir daha boyama buyurdu. (Tirmizî, Edeb: 51; Müsned: 16891)
5035- Yala (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in yanına uğramıştım, üzerimde alaca renkle boyanmış bir elbise vardı. Rasûlullah (s.a.v) bana: Ey Yala! Hanımın var mıdır? buyurdu. Ben de: Hayır dedim. O halde git onu yıka, bir daha o boya ile boyama! diye üç sefer tembih etti. Ben de üç sefer yıkadım yıkadım yıkadım ve bir daha o boya ile elbisemi boyamadım. (Tirmizî, Edeb: 51; Müsned: 16891)
35- KADINLAR İÇİN HOŞ OLMAYAN KOKU
5036- Eşari (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), şöyle buyurdu: Herhangi bir kadın, kokusu dışarıdan hissedilen koku ile kokulanarak erkeklerin yanından geçerse, onlarda o kokudan istifade edip hoşlanırlarsa, o kadın zina etmiş gibi günah kazanır. (Tirmizî, Edeb: 35; Ebû Davud, Tereccül: 7)
36- KOKU SÜRÜNEN KADIN, KOKUSUNU YIKAMADAN DIŞARI ÇIKMAMALIDIR
5037- Ebu Hüreyre (r.a)de rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Bir kadın mescide gelirken süründüğü kokuyu çıkması için cünüplükten yıkandığın gibi iyice yıkansın. (Ebû Davud, Tereccül: 7)
37- KOKU SÜRÜNEN KADIN, CAMİYE CEMAATE GİTMEMELİ
5038- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Herhangi bir kadın kokulanırsa yatsı namazı için mescidimize gelmesin. (Ebû Davud, Tereccül: 7)
5039- Abdullahın hanımı Zeyneb (r.anha)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v): Mescide cemaate namaz kılmak için gelecek bir kadın kokulanmasın buyurdular. (Müslim, Salat: 30; Müsned: 25801)
5040- Abdullahın hanımı Zeyneb (r.anha)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Ey kadınlar! Mescide cemaate gelecekseniz koku sürünmeyin. (Müslim, Salat: 30; Müsned: 25801)
5041- Zeyneb es Sekafiyye (r.anha)dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Ey kadınlar, herhangi biriniz mescide gelecekse kokulanmasın. (Müslim, Salat: 30; Müsned: 25801)
5042- Abdullah (r.a)in hanımı Sakıfli Zeyneb (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v): Biz kadınlar cemaatine mescide geleceksiniz koku sürünmeyiniz buyurdu. (Müslim, Salat: 30; Müsned: 25801)
5043- Zeyneb es Sekafî (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kadınlar namaz için mescide gideceklerse koku sürünmesinler. (Müslim, Salat: 30; Müsned: 25801)
5044- Zeyneb es Sekafî (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Ey Kadınlar, biriniz namaz için mescide gelecekse koku sürünmesin. (Müslim, Salat: 30; Müsned: 25801)
5045- Nafi (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer tütsü yaptığı zaman kafûr ve başka bir koku karıştırmaksızın sadece öd ağacıyla tütsü yapardı. Bazen de kafûrla öd ağacını karıştırırdı ve Rasûlullah (s.a.v)de böyle tütsü yapardı derdi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
39- KADINLARIN ZİNET EŞYALARINI GÖSTERMEMELERİ GEREKİR
5046- Ukbe b. Amir (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) kendi hanımlarına altın ve gümüş takınmalarına ve ipek elbise giymelerine engel olur ve sizler Cennet ziynetini ve ipeklerini istiyorsanız onları bu dünyada giymeyiniz derdi. (Müsned: 16672)
5047- Huzeyfenin kız kardeşi (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize hitab ederek şöyle buyurdu: Ey kadınlar topluluğu süslenmeniz için size gümüş yeterlidir. Bir kadın altın ziynetlerle süslenir ve onu da başkalarına gösterirse mutlaka azap görür. (Ebû Davud, Hatem: 8; Dârimi, İstizan: 17)
5048- Huzeyfenin kızkardeşi (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize hitab ederek şöyle buyurdu: Ey kadınlar topluluğu süslenmeniz için size gümüş yeterlidir. Bir kadın altın ziynetlerle süslenir ve onu da başkalarına gösterirse mutlaka azap görür. (Dârimi, İstizan: 17; Ebû Davud, Hatem: 8)
5049- Esma binti Yezid (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Herhangi bir kadın altından bir kolye takınırsa, kıyamet günü boynuna ateşten bir kolye takılır. Yine herhangi bir kadın kulağına altından küpe takınırsa, kıyamet günü Allah onun kulağına ateşten bir küpe takar. (Ebû Davud, Hatem: 8; Müsned: 26322)
5050- Rasûlullah (s.a.v)in azadlı kölesi Sevban anlatıyor: Hübeyrenin kızı elinde büyük bir yüzükle Rasûlullah (s.a.v)in yanına geldi. Rasûlullah (s.a.v) onun eline vurdu. Bunun üzerine Hübeyrenin kızı Rasûlullah (s.a.v)in kızı Fatımanın yanına gelerek eline vurması sebebiyle Rasûlullah (s.a.v)den şikayette bulundu. Fatıma da boynundaki altın zincirden kolyesini çıkardı ve dedi ki: Bunu bana Ebu Hasan (Ali) hediye etmişti. O sırada Rasûlullah (s.a.v) onların yanına girdi. Kolye Fatımanın elindeydi. Bunu görünce Rasûlullah (s.a.v) Fatımaya: Ey Fatıma insanların Rasûlullah (s.a.v)in kızının elinde ateşten zincir var demeleri seni sevindirir mi? dedi ve oturmadan çıkıp gitti. Bunu duyan Fatıma altın zincirini çarşıya gönderip sattırdı, parasıyla da bir köle alıp azâd ederek hürriyetine kavuşturdu. Fatımanın bu hareketi Rasûlullah (s.a.v)e söylenince Fatımayı ateşten kurtaran Allaha hamdolsun dedi. (Müsned: 21364)
5051- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in yanında oturduğum bir sırada bir kadın gelerek: Ey Allah'ın Rasûlü! İki altın bilezik takınayım mı? dedi. Rasûlullah (s.a.v)de: Ateşten iki bileziğin olmuş olur buyurdu. Kadın: Ey Allah'ın Rasûlü! Altından kolye takabilir miyim? deyince, Rasûlullah (s.a.v): Ateşten bir kolyen olmuş olur buyurdu. Kadın: Altın küpe takınabilir miyim? deyince, Rasûlullah (s.a.v): Ateşten iki küpen olmuş olur buyurdu. Ebu Hüreyre diyor ki: Kadın kollarındaki iki bileziği çıkarıp attı ve: Ey Allah'ın Rasûlü! Bir kadın kocasının yanında süslenmezse kıymeti ve değeri olmuyor dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Gümüş küpe yaptırıp zaferan ve âbîrle sarartarak kullanmanıza kim engel olabilir buyurdu. (Müsned: 9300)
5052- Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle anlatmaktadır: Rasûlullah (s.a.v) kollarımdaki altın bilezikleri görünce şöyle buyurdu: Sana bunlardan daha güzelini haber vereyim mi? bunları çıkarsan gümüşten yaptırsan ve zaferanla sarıya boyatsan daha güzel olurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5053- Ali b.
Ebî T
5054- Ali b.
Ebî T
5055- Ali b.
Ebî T
5056- Ali b.
Ebî T
5057- Ebu Musa (r.a)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: İpek ve altın ümmetimin erkeklerine haram kadınlarına helâl kılınmıştır. (Tirmizî, Libas: 1)
5058- Muaviye (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) ipek elbise giymeyi ve altın kullanmayı yasakladı fakat çok küçük ve basit olursa onlara izin verdi. (Ebû Davud, Hatem: 8; Müsned: 16230)
5059- Muaviye (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) basit ve küçük şeyler dışında altın kullanmayı yasakladı. Altın işlemeli minderler üzerine oturmayı da yasakladı. (Ebû Davud, Hatem: 8)
5060- Ebu Şeyh (r.a)ten rivâyete göre, Muaviye yanında bulunan Peygamber (s.a.v)in ashabına şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v)in basit ve küçük şeyler dışında altın kullanmayı yasak ettiğini biliyor musunuz? Onlar da: Allahımız şahittir ki evet dediler. (Ebû Davud, Hatem: 8)
5061- Ebu Şeyh (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye haccettiği sene Muhammed (s.a.v)in ashabından bir kısım insanları topladı ve onlara: Biliyor musunuz? Rasûlullah (s.a.v), basit ve küçük şeyler dışında altın kullanmayı yasakladı mı? Onlar da hep birden: Allahımız şahittir ki evet dediler. (Ebû Davud, Hatem: 8)
5062- Ebu Hımman (r.a) anlatıyor. Muaviye haccettiği sene Kâbede ashaptan bazı kimseleri topladı ve onlara: Allah aşkına söyleyin, altın ziynet eşyasını haram kılmış mıydı? diye sordu. Onlar da: Evet dediler. Muaviye: Evet ben de şahidim dedi. (Ebû Davud, Hatem: 8)
5063- Ebu Şeyh (r.a) kardeşi Hımman (r.a)dan aktararak şöyle demiştir: Muaviye haccettiği sene Rasûlullah (s.a.v)in ashabından bir gurubu Kâbede topladı ve onlara şöyle dedi: Allah aşkına size soruyorum. Rasûlullah (s.a.v) altın kullanmayı yasakladı mı? Onlar da: Evet dediler. Muaviyede: Evet ben de şahidim dedi. (Ebû Davud, Hatem: 8)
5064- Hımman (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye haccettiğinde Ensardan bir gurubu Kâbenin yanında çağırdı ve şöyle dedi: Allah aşkına size soruyorum. Rasûlullah (s.a.v)den altın kullanmayı yasakladığını işitmediniz mi? Onlar da: Evet dediler. Muaviyede: Ben de şahidim dedi. (Ebû Davud, Hatem: 8)
5065- Hımman (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye haccettiğinde Ensardan bir gurubu Kâbenin yanında çağırdı ve şöyle dedi: Allah aşkına size soruyorum. Rasûlullah (s.a.v)den altın kullanmayı yasakladığını işitmediniz mi? Onlar da: Evet dediler. Muaviyede: Ben de şahidim dedi. (Ebû Davud, Hatem: 8)
5066- Hımman (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye haccettiğinde Ensardan bir gurubu Kâbenin yanında çağırdı ve şöyle dedi: Allah aşkına size soruyorum. Rasûlullah (s.a.v)den altın kullanmayı yasakladığını işitmediniz mi? Onlar da: Evet dediler. Muaviye: Ben de şahidim dedi. (Ebû Davud, Hatem: 8)
5067- Hımman (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye haccettiğinde Ensardan bir gurubu Kâbenin yanında çağırdı ve şöyle dedi: Allah aşkına size soruyorum. Rasûlullah (s.a.v)den altın kullanmayı yasakladığını işitmediniz mi? Onlar da: Evet dediler. Muaviye: Ben de şahidim dedi. (Ebû Davud, Hatem: 8)
5068- Ebu Şeyh el Hünâî (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviyeden işittim çevresinde Ensar ve Muhacirlerden insanlar vardı, onlara dedi ki: Biliyor musunuz? Rasûlullah (s.a.v) ipek giymeyi yasaklamıştı. Onlar da: Allah şahittir ki evet yasaklamıştır dediler. Muaviye şöyle devam etti: Ufak tefek şeyler dışında altın kullanmayı da yasakladı değil mi? Onlar da yine: Evet dediler. (Ebû Davud, Hatem: 8)
5069- Ebu Şeyh (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Ömerden işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v) küçük parçalar dışında altın kullanmayı yasakladı. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
41- BURNUNU KAYBEDEN ALTINDAN BURUN YAPTIRABİLİR Mİ?
5070- Arfece b. Esad (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Cahiliyye döneminde Külab savaşında burnumdan yara almıştım, gümüşten burun yaptırdım koku yaptı. Rasûlullah (s.a.v) altından yaptırmamı emretti. (Tirmizî, Libas: 31; Ebû Davud, Hatem: 7)
5071- Arfece b. Esad b. Küreyb (r.a)ten rivâyete göre, dedesi şöyle demiştir: Dedesi cahiliyye dönemindeki Külab savaşında burnunu kaybetmişti. Gümüşten bir burun yaptırmıştı da o koku yapmıştı. Peygamber (s.a.v) altından burun yaptırmasını emretmişti. (Tirmizî, Libas: 31; Ebû Davud, Hatem: 7)
42- ERKEKLERE ALTIN KULLANMA İZNİ VAR MIDIR?
5072- Said b. Müseyyeb (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer, Suheybe: Ne oluyor sana altın yüzük kullanıyorsun dedi. Suheybte: Bunu senden daha hayırlısı gördü ve bir şey demedi, ayıplamadı dedi. Ömer: Kimdir o dedi Suheyb: Rasûlullah (s.a.v)di dedi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5073- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v): Altından bir yüzük yaptırıp taktı. Bunu gören herkes de altın yüzük yaptırdı. Bunu gören Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Bu yüzüğü takıyordum fakat bundan sonra onu hiç takmayacağım diyerek çıkarıp attı. Ashab da Rasûlullah (s.a.v)e uyarak yüzüklerini çıkarıp attılar. (Müslim, Libas: 3; Ebû Davud, Hatem: 3)
5074- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana, Altın yüzük kullanmayı, ipekli elbise giymeyi, altın işlemeli minderler üzerine oturmayı ve bira içmeyi yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 2)
5075- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v): Altın yüzük kullanmayı, ipekli elbise giymeyi ve altın işlemeli minderler üzerinde oturmayı yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 2)
5076- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v): Altın yüzük kullanmayı, altın işlemeli minderler üzerine oturmayı, ipekli elbiseler giymeyi ve arpa ve buğdaydan yapılan bir nevi içki olan cia = bira içmeyi yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 2)
5077- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Altın yüzük kullanmayı, altın işlemeli minderler üzerinde oturmayı, ipek elbise giymeyi ve bira içmeyi yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 2)
5078- Sasaa b. Sûhan (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Aliye: Rasûlullah (s.a.v)in sana yasak ettiği şeyleri sen de bize yasak et dedim. O da şöyle dedi: İçerisinde şarap bulundurulan su kabağını kullanmayı, yine şarap bulunan küpleri kullanmayı, altın yüzük kullanmayı, ipek elbise giymeyi, ipek karışımı elbise giymeyi ve altın işlemeli minderlerde oturmayı yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5079- M
5080- Sasaa b. Sûhan (r.a) Aliye: Ey Müminlerin emiri! Rasûlullah (s.a.v)in size yasakladığı şeyleri sen de bize yasaklar mısın? dedi. Ali de şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v) şarap konulan kabakları kullanmaktan, şarap küpleri kullanmaktan, bira içmekten, altın yüzük kullanmaktan ipek elbise giymekten, altın işlemeli minderlerde oturmaktan yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5081- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Sevgilim Peygamber (s.a.v) beni üç şeyden yasakladı: -tüm insanları değil sadece beni yasakladı- Altın yüzük kullanmayı, ipek elbise giymeyi, sapsarı elbiseler giymeyi, rüku ve secdeler de Kuran okumayı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5082- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) beni yasakladı -sizi yasakladı demiyorum- Altın yüzük kullanmayı, ipekli elbise giymeyi, sapsarı elbiseler giymeyi ve rükuda Kuran okumayı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5083- İbrahim (r.a) babasından ve Aliden işittiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana: Rükuda Kuran okumayı, altın yüzük kullanmayı ve sapsarı elbise giymeyi yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5084- Abdullah b. Huneyn babasından rivâyet ederek şöyle demiştir: Aliden dinledim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v) bana -sizi demiyorum- Altın yüzük kullanmayı, ipekli elbise giymeyi, sapsarı elbiseler giymeyi ve rükuda Kuran okumayı yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5085- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana Altın yüzük kullanmayı, sapsarı elbise giymeyi, ipekli elbise giymeyi ve rükuda Kuran okumayı yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5086- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Ali şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) beni ipek elbise giymekten, sapsarı elbise giymekten ve altın yüzük kullanmaktan yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5087- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana dört şeyi yasakladı: Altın yüzük kullanmak, ipekli elbiseler giyinmek, rükuda Kuran okumak ve sapsarı elbiseler giyinmek. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5088- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana sapsarı elbiseler giymeyi, ipek elbiseler giymeyi, altın yüzük kullanmayı ve rükuda Kuran okumayı yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
44- BU KONUDAKİ DEĞİŞİK RİVAYETLER
5089- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana sapsarı elbise giyinmeyi, altın yüzük kullanmayı, ipekli elbise giyinmeyi ve rükuda Kuran okumayı yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5090- Ali (r.a)den rivâyete göre: Rasûlullah (s.a.v) sapsarı elbiseler giymeyi, ipekli elbiseler giymeyi ve rükuda Kuran okumayı yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
45- BU KONUDA DEĞİŞİK RİVÂYETLER
5091- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v) beni ipek karışımı ve ipekli elbise giymekten, altın yüzük kullanmaktan ve rükuda Kuran okumaktan yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5092- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v): Binek üzerine ipekli kumaştan minderler koyarak binmeyi, ipekli elbiseler giymeyi ve altın yüzük kullanmayı yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
5093- Abîde (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Binek üzerine ipekli kumaştan minderler koyarak binmeyi ve altın yüzük kullanmayı yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 4)
46- BU KONUDA DAHA DEĞİŞİK RİVAYETLER
5094- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana: Altın yüzük kullanmayı yasakladı. (Müslim, Libas: 11; Buhârî, Libas: 46)
5095- Imran (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), İpek elbise giymeyi altın, yüzük kullanmayı ve şarap konulan kapları kullanmayı yasakladı. (Tirmizî, Libas: 1)
5096- Ebu Said el Hudrî (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)in huzuruna Necrandan bir adam geldi parmağında altın yüzük vardı. Rasûlullah (s.a.v) ondan yüz çevirdi ve ona: Sen Benim yanıma elinde ateşten bir parça olduğu halde geldin buyurdu. (Müsned: 10686)
5097- Bera b. Âzib (r.a)ten rivâyete göre: Parmağında altın yüzük bulunan bir adam Rasûlullah (s.a.v)in yanında oturuyordu. Rasûlullah (s.a.v)in elinde de bir değnek çubuk vardı. Rasûlullah (s.a.v) onunla adamın parmağına vurdu. Adam: Ey Allah'ın Rasûlü ne yaptım ki vurdunuz? dedi. Rasûlullah (s.a.v)de: Parmağındaki şu yüzüğü çıkarır mısın? buyurdu. Adam da hemen çıkarıp attı. Daha sonra Rasûlullah (s.a.v) bu adamı görünce Yüzüğü ne yaptın? buyurdu. O da: Attım dedi. Rasûlullah (s.a.v)de: Sana onu at demedim, onu satıp parasıyla faydalanmanı emrettim buyurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5098- Ebu
Salebe el Huşenî (r.a)den rivâyete göre, şöyle
demiştir: Rasûlullah (s.a.v) parmağımdaki altın yüzüğü
görünce yanındaki bastonuyla elime vurdu. Bende Rasûlullah (s.a.v)
görmeden yüzüğü çıkarıp attım. Bunun üzerine
Rasûlullah (s.a.v): G
5099- Ebu İdris (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) bir adamın elinde altın bir yüzük gördü ve yanında bulunan bastonuyla adamın parmağına vurdu, o da yüzüğü çıkarıp attı. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
47- YÜZÜĞÜN AĞIRLIĞI NE KADAR OLMALI?
5100- Büreyde (r.a) babasından naklederek şöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v)in huzuruna demirden bir yüzük takınmış bir adam geldi. Bunu görünce Rasûlullah (s.a.v): Ne oluyor sana üzerinde Cehennemliklerin ziynetini görüyorum dedi. Sonra adam o yüzüğü attı yine parmağında tunçtan yapılmış bir yüzükle tekrar gelince, Rasûlullah (s.a.v) o adama: Ne oluyor sana sende putların kokusunu hissediyorum dedi. Adam o yüzüğü de attı ve şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasûlü! Yüzüğü neden yaptırmalıyım? Rasûlullah (s.a.v)de: Gümüşten yaptır ağırlığı da bir miskale ulaşmasın buyurdu. (Tirmizî, Libas: 13; Ebû Davud, Hatem: 4)
48- PEYGAMBER (S.A.V)İN YÜZÜĞÜNÜN ÖZELLİKLERİ
5101- Enes (r.a)ten rivâyete göre: Rasûlullah (s.a.v) gümüşten bir yüzük edinmişti kaşı habeş taşındandı ve üzerinde Muhammed Resul Allah yazılıydı. (Müslim, Libas: 15; Ebû Davud, Hatem: 4)
5102- Enes b.
M
5103- Enes b.
M
5104- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Peygamber (s.a.v)in yüzüğü gümüşten olup kaşı da gümüştendi. (Müslim, Libas: 15; Ebû Davud, Hatem: 4)
5105- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Peygamber (s.a.v)in yüzüğü gümüşten olup kaşı da gümüştendi. (Müslim, Libas: 15; Ebû Davud, Hatem: 4)
5106- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Bizanslı Rumlara mektup yazmak isteyince, sahabiler: Onlar mühürsüz mektupları okumazlar dediler. Rasûlullah (s.a.v)de gümüşten bir mühür (yüzük) yaptırdı. Sanki şu anda elinde beyazlığını görüyor gibiyim kaşına Muhammed Resul Allah nakşedilmişti. (Tirmizî, İstizan: 25; Ebû Davud, Hatem: 4)
5107- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) gece hayli ilerleyinceye kadar yatsı namazını geciktirdi gece yarısı olmuştu sonra çıkıp bize namaz kıldırdı, hala o an elindeki gümüş yüzüğün parlaklığını görür gibiyim. (Müslim, Libas: 13; Tirmizî, İstizan: 25)
49- YÜZÜK HANGİ ELE TAKILMALIDIR?
5108- Ebu Seleme (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) yüzüğü sağ eline takardı. (Ebû Davud, Hatem: 4; Tirmizî, İstizan: 25)
5109- Abdullah b. Cafer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) yüzüğü sağ eline takardı. (Ebû Davud, Hatem: 4; Tirmizî, İstizan: 26)
50- GÜMÜŞ KAPLAMALI DEMİR YÜZÜK OLUR MU?
5110- Muaykıb (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in Mührü (yüzüğü) gümüş kaplanmış demirdendi. Muaykıb şöyle dedi: Mühür bazen benim elimde olurdu. Muaykıb Rasûlullah (s.a.v)in mühürdarıydı. (Ebû Davud, Hatem: 4; Tirmizî, İstizan: 26)
51- TUNÇ (SARI MADEN) YÜZÜK KULLANMAK
5111- Ebu Said el Hudrî (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bahreyn den bir adam geldi ve Rasûlullah (s.a.v)e selâm verdi. Rasûlullah (s.a.v) onun selâmını almadı. Adam altın yüzük takınmış ve ipek cübbe giyinmişti. Cübbe ve yüzüğünü çıkarıp gelince selâm verdi. Rasûlullah (s.a.v) onun selâmını aldı. Sonra adam şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasûlü! Az önce geldiğimde selâmımı almadın ve benden yüz çevirdin. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Elinde Cehennemin ateşinden bir parça vardı. Adam: O halde ben şu anda size pek çok ateş parçaları getirdim dedi. Rasûlullah (s.a.v): Getirdiğin altınlar bizim yanımızda Harrenin taşlarından farksızdır fakat onlar dünya hayatının bir geçimliğidir buyurdu. Adam: Öyleyse yüzüğü neden yaptırmalıyım? deyince, Rasûlullah (s.a.v): Demir, gümüş veya tunçtan diye cevap verdi. (Müsned: 10686)
5112- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) gümüş yüzük takındıkları halde odasından çıkarak şöyle buyurdu: Bu yüzük gibi yaptırmak isteyen yaptırsın fakat nakışını (Muhammed Rasûlullah şeklinde) yaptırmasın. (Buhârî, Libas: 51)
5113- Enes b.
M
52- YÜZÜKLERE (MUHAMMED RASÛLULLAH) YAZDIRILAMAZ
5114- Enes b.
M
53- YÜZÜK HANGİ PARMAĞA TAKILMALI
5115- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana: Ey Ali! Allahtan hidayet ve doğruluk iste, yüzüğü de orta ve şahadet parmağına takma buyurdu. (Ebû Davud, Hatem: 4; Müsned: 1104)
5116- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana Yüzüğü orta ve şahadet parmağıma takmamı yasakladı. (Ebû Davud, Hatem: 4; Müsned: 1104)
5117- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana şöyle buyurdu: Ey Ali! Şöyle dua et: Allahım bana hidayet et ve bana orta yolda olmayı nasib et. Ve benim yüzüğü orta ve şahadet parmağıma takmamı yasakladı. (Ebû Davud, Hatem: 4; Müsned: 1104)
54- TUVALETE GİRERKEN DİNİ İÇERİKLİ ŞEYLER ÇIKARILMALI
5118- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) tuvalete gireceğinde üzerinde Muhammed Rasûlullah yazılı olan mührünü (yüzüğünü) çıkarırdı. (Ebû Davud, Hatem: 6; İbn Mâce, Libas: 18)
5119- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), altından bir yüzük yaptırmıştı kaşı da avuç içindeydi. Bunu gören insanlar da altından birer yüzük yaptırdılar. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) o yüzüğü çıkardı ve: Bunu bir daha takmayacağım buyurdu. Herkeste yüzüklerini çıkardılar. (Ebû Davud, Hatem: 2; Tirmizî, Libas: 16)
5120- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) altından bir yüzük edinmişti kaşını avucunun içine alarak kullanıyordu. Bunu gören insanlar da yüzük edinmeye başladılar. Rasûlullah (s.a.v) çıkardı ve Ebediyen takmayacağım dedi. (Ebû Davud, Hatem: 2; Tirmizî, Libas: 16)
5121- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) altından bir yüzük edinmiş sonra da onu çıkarıp atmıştı. Sonra gümüşten bir yüzük edindi üzerinde Muhammed Rasûlullah yazılıydı ve şöyle buyurmuştu: Hiçbir kimse benim yüzüğüm üzerindeki yazıyı yazdırmasın. Yüzüğün kaşı, avuç içine gelecek şekilde kullanıyordu. (Müslim, Libas: 12; Tirmizî, Libas: 16)
5122- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) altından bir yüzük edinip onu üç gün süreyle takınmıştı. Ashabı arasında altın yüzüğün yaygınlaştığını görünce çıkardı -yüzüğü ne yaptı bilmiyorum- sonra gümüş yüzük yapılmasını ve kaşına da Muhammed Rasûlullah yazılmasını emretti. Bu yüzük vefat edinceye kadar elindeydi. Daha sonra Ebu Bekirin eline geçti. O da vefat edince Ömerin eline geçti. O da vefat edince Osmanın eline geçti. Osmanın elinde altı sene kaldı devlet büyüyüp mühürlenecek yazılar çoğalınca yüzüğü ensardan bir adama teslim etti. O resmi yazıları mühürlerdi. O mühürdar olan kimse bir gün Osmanın Kalîb denilen kuyusuna gitmişti, yüzüğü kuyuya düdü ne kadar arandıysa da bulunamadı. Bunun üzerine Osman yüzüğün yeniden yapılmasını ve üzerine de Muhammed Rasûlullah yazdırılmasını emretti. (Ebû Davud, Hatem: 1; Tirmizî, Libas: 16)
5123- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) altından bir yüzük edinmişti. Kaşı avucunun içindeydi insanlar da bunu görünce altından yüzük edinmeye başladılar. Rasûlullah (s.a.v) çıkarıp attı insanlar da yüzüklerini çıkarıp attılar. Daha sonra Rasûlullah (s.a.v) gümüş yüzük yaptırdı onunla yazılarını mühürlerdi, devamlı takmazlardı. (Ebû Davud, Hatem: 1; Tirmizî, Libas: 16)
5124- Ebu Bekir b. Ebu Şeyh (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Sâlimin yanında oturduğum bir sırada yanımızdan Ümmülbenînin kafilesi geçti hayvanlarda çıngırak takılıydı. Bunun üzerine Sâlim, Nefiye babasından naklederek şu hadisi anlattı: Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Çıngırak olan kafileye melekler yoldaş olmaz. Baksana bunlarda ne kadar çıngırak var. (Müslim, Libas: 27; Müsned: 4580)
5125- Ebu Bekir b. Musa (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Sâlim b. Abdullahın yanındaydım babasından naklederek şu hadisi anlattı: Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Melekler çıngıraklı kafileye yoldaş olmazlar. (Müslim, Libas: 27; Müsned: 4580)
5126- Sâlim (r.a) babasından rivâyetle şöyle demiştir: Melekler çıngırak bulunan kafileye arkadaşlık etmezler. (Müslim, Libas: 27; Müsned: 4580)
5127- Peygamber (s.a.v)in hanımlarından Ümmü Seleme (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)den işittim şöyle diyordu: Melekler çıngırak ve çalgı aleti olan eve girmezler. Ve yanlarında çıngırak olan kafileye de eşlik etmezler. (Müsned: 25545)
5128- Ebul Ahvas (r.a) babasından rivâyet ederek şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in yanında oturuyordum. Benim pejmürde elbiseli olduğumu gördü ve bana: Malın var mıdır? dedi. Ben de: Evet Ey Allah'ın Rasûlü her çeşit malım var dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Öyleyse Allahın sana verdiği malın eseri üzerinde görünsün buyurdu. (Ebû Davud, Libas: 17; Tirmizî, Edeb: 54)
5129- Ebul
Ahvas (r.a), babasından rivâyet ederek şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v)in yanına eski elbiselerimle gelmiştim. Rasûlullah
(s.a.v): Malın
mülkün var mıdır? diye sordu. Ben de: Evet her türlü mal
vardır dedim. Rasûlullah (s.a.v): Hangi
çeşit malların var? buyurdu. Ben de: Allah bana deve, koyun,
at ve köleler verdi dedim. Bunun üzerine: Allah
sana mal vermişse o ni
56- YARATILIŞ GEREĞİ YAPILMASI GEREKENLER
5130- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana şöyle buyurmuştu: Beş şey yaratılış gereği yapılması gereken şeylerdendir: 1. Bıyıkları kısa tutmak, 2. Koltuk altı kıllarını temizlemek, 3. Tırnakları kesmek, 4. Etek tıraşı olmak, 5. Sünnet olmak. (Ebû Davud, Tereccül: 16)
57- BIYIKLARI KISALTIP SAKALI UZATMAK GEREKİR
5131- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Bıyıklarınızı kısaltıp sakallarınızı uzatınız. (Ebû Davud, Tereccül: 16; Tirmizî, Edeb: 14)
58- ÇOCUKLARIN BAŞINI TIRAŞ ETMEK
5132- Abdullah b. Cafer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Babam Caferin vefatından üç gün sonra Rasûlullah (s.a.v) bize gelerek: Bu günden sonra kardeşime ağlamayın dedi. Daha sonra: Kardeşimin oğullarını çağırın dedi. Bizi Onun yanına getirdiler kuş yavruları gibiydik. Bana bir berber çağırın dedi ve başımızı tıraş etmesini emretti. (Ebû Davud, Tereccül: 15; Müsned: 1659)
59- TIRAŞ OLURKEN NEYE DİKKAT EDİLMELİ
5133- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v): Başın bazı yerlerini tıraş edip bazı yerlerinde saç bırakmayı yasakladı. (Ebû Davud, Tereccül: 16; Müslim, Libas: 31)
5134- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)den işittim: Başın bir kısmını tıraş edip bir kısmında saç bırakmayı yasak etmiştir. (Ebû Davud, Tereccül: 16; Müslim, Libas: 31)
5135- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v): Başın bazı yerlerini tıraş edip bazı yerlerinde saç bırakmayı yasakladı. (Ebû Davud, Tereccül: 16; Müslim, Libas: 31)
5136- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v): Başın bazı yerlerini tıraş edip bazı yerlerinde saç bırakmayı yasakladı. (Ebû Davud, Tereccül: 16; Müslim, Libas: 31)
60- SAÇLAR OMUZLARA KADAR UZATILIR MI?
5137- Bera (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) orta boylu, iki omuzu arası geniş, sık sakallı, yüzü kırmızımtırak idi, saçları kulak yumuşağına kadar inerdi. Onu kırmızı bir elbise içerisinde gördüm Ondan daha güzel bir kimseyi görmemiştim. (Ebû Davud, Tereccül: 10; Tirmizî, Libas: 4)
5138- Bera
(r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Uzun
saçlı, güzel ve temiz giyinmiş Rasûlullah (s.a.v)den başka hiç
kimseyi görmedim. Saçları omuzlarına kadar dökülüyordu. (Ebû Davud, Tereccül: 10;
Tirmizî, Libas: 4)
5139- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in saçlarının uzunluğu kulaklarının yarısına kadardı. (Ebû Davud, Tereccül: 10; Tirmizî, Libas: 4)
5140- Enes (r.a)ten rivâyete göre: Peygamber (s.a.v)in saçları omuzlarına kadar dökülüyordu. (Ebû Davud, Tereccül: 10; Tirmizî, Libas: 4)
5141- Câbir b. Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize geldiğinde saçları dağınık bir adam gördü ve: Bu adam saçını düzeltecek bir şey bulamıyor mu? buyurdu. (Ebû Davud, Libas: 17; Müsned: 1432)
5142- Ebu Katade (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Saçlarım uzun ve gür idi saçlarım hakkında Rasûlullah (s.a.v)e sorunca: Ona iyi bakmamı, temiz tutmamı ve her gün taramamı emretti. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5143- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) saçını ayırmadan olduğu şekilde bırakırdı. Müşrikler ise saçlarını ikiye ayırırlardı. Rasûlullah (s.a.v) emrolunmadığı hususlarda ehli kitaba uymayı severdi. Daha sonraları Rasûlullah (s.a.v) saçlarını ikiye ayırırdı. (Ebû Davud, Tereccül: 10; İbn Mâce, Libas: 36)
5144- Rasûlullah (s.a.v)in ashabından Ubeyd (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) İrfayı çok yapmayı yasaklardı. İbn Büreydeye: İrfa nedir? diye soruldu. O da: Saç taramaktır dedi. (Ebû Davud, Tereccül: 1; Tirmizî, Libas: 22)
64- SAÇ TARARKEN DE SAĞDAN BAŞLAMAK
5145- Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v): Abdest almakta, ayakkabı giymekte ve saçını taramakta imkan nispetinde sağdan başlamayı severdi. (Buhârî, Libas: 39; Ebû Davud, Libas: 44)
5146- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Yahudi ve Hıristiyanlar saç ve sakallarını boyamazlar siz onlara uymayın ve saçlarınızı kına ile boyayın. (Tirmizî, Libas: 20; Ebû Davud, Tereccül: 18)
5147- Câbir (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu Bekirin babası Ebu Kuhafeyi Peygamber (s.a.v)in yanına getirdiler saçı ve sakalı bembeyaz olmuştu. Bunu gören Peygamber (s.a.v): Kına yakın ve rengini değiştirin buyurdu. (Tirmizî, Libas: 20; Ebû Davud, Tereccül: 18)
66- SAKAL SARIYA MI BOYANMALI?
5148- Ubeyd (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Ömeri gördüm sakalını sarıya boyuyordu. Niçin böyle boyadığını sorunca şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v)i sakalını böyle boyarken gördüğünü söyledi. (Ebû Davud, Tereccül: 19; İbn Mâce, Libas: 34)
67- SAKALI VERS VE ZAFERANLA BOYAMAK
5149- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) tabaklanmış deriden imal edilmiş ayakkabı giyer, sakalını vers ve zaferanla sarıya boyardı. İbn Ömer de aynen böyle yapardı. (Ebû Davud, Tereccül: 19; İbn Mâce, Libas: 34)
68- SAÇ NAKLİ VE PERUK KULLANMAK
5150- Humeyd b. Abdurrahman (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye, Medinede minberde şöyle derken işittim: Elinin altından bir top saç yığını çıkararak şöyle demişti: Ey Medineliler! Alimleriniz nerede Rasûlullah (s.a.v)den işittim böyle saç takmayı yasaklamıştı. İsrailoğullarının kadınları böyle peruk kullandıkları yüzünden helak olup gittiler. (Buhârî, Libas: 83; Ebû Davud, Tereccül: 5)
5151- Said b. Müseyyeb (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye Medineye geldiğinde bir hutbe verdi ve eline bir tutam saç alıp, bunu Yahudilerden başka birinin kullandığını görmedim. Rasûlullah (s.a.v)e bunun kullanıldığı haberi ulaşınca: Bunu kullanmanın günah olduğunu söylemiş ve zûr adını vermişti. (Buhârî, Libas: 83; Ebû Davud, Tereccül: 5)
69- SAÇLARI ÇAPUT VE BENZERİ ŞEYLER İLAVE EDEREK UZATMAK
5152- Muaviye (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ey İnsanlar! Peygamber (s.a.v) sizi saçlarınıza ilave yapmaktan yasakladı. Bir miktar çaput getirip önlerine koydu ve şöyle dedi: İşte şu paçavra kadın bunu saçına takar sonra da üzerine başörtüsünü örter. (Buhârî, Libas: 83; Ebû Davud, Tereccül: 5)
5153- Muaviye (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), Zûr kullanmayı yasak etmiştir. Zûr, kadının başına saç ve çaput ilave etmesidir. (Buhârî, Libas: 83; Ebû Davud, Tereccül: 5)
70- PERUK TAKANLAR LANETLENMİŞLERDİR
5154- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) peruk kullananlara lanet etti. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
71- PERUK TAKAN VE TAKTIRANA LANET
5155- Esma (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)in huzuruna bir kadın gelerek şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasûlü! Kızım gelin oluyor düğünü var saçlarından rahatsızlanıp saçı döküldü, peruk kullansa bana günahı var mı? Bu soru üzerine Rasûlullah (s.a.v): Allah, peruk takana ve taktırana lanet etti buyurdu. (Buhârî, Libas: 83; Müslim, Libas: 33)
72- DÖVME YAPAN VE YAPTIRANA DA LANET VARDIR
5156- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) saç nakli yapana ve yaptırana (peruk kullanan ve kullandırana) dövme yapan ve yaptırana da lanet etmiştir. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
73- DİŞLERİNİ DİKKAT ÇEKECEK HALE GETİRMEK İÇİN İNCELTENLEREDE LANET VARDIR
5157- Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Allah kaşlarını inceltmek için kıllarını alan ve dişlerini dikkat çekmek için inceltenlere lanet etmiştir. Dikkat edin, Allahın lanet ettiği Peygamber (s.a.v)in lanet ettiğine ben de lanet ediyorum. (Müslim, Libas: 33; Ebû Davud, Tereccül: 15)
5158- Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v): Dövme yapanlara, kaşlarını inceltmek için kıllarını yolanlara ve dişlerini inceltenlere ve Allahın yaratışını değiştirenlere lanet etmiştir. (Ebû Davud, Tereccül: 6; Müslim, Libas: 33)
5159- Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Allah: Dişlerini incelten, kaşlarını alan, dövme yaptıran ve Allahın yarattığı şekli bozanlara lanet etmiştir. Bir kadın gelerek: Böyle böyle söyleyen sen misin? dedi. Abdullahta: Rasûlullah (s.a.v)in söylediğini niçin söylemeyeyim dedi. (Ebû Davud, Tereccül: 6; Müslim, Libas: 33)
5160- Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Allah dövme yapanlara dişlerini ve kaşlarını inceltenlere lanet etmiştir. Ben de, Allah Rasûlünün lanet ettiklerine lanet ediyorum. (Ebû Davud, Tereccül: 6; Müslim, Libas: 33)
74- DERİLERİ DİKKAT ÇEKMEK İÇİN SARIYA BOYAMAMAK
5161- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) erkeklerin derilerini sarıya boyamalarını yasakladı. (Ebû Davud, Tereccül: 8)
5162- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) erkeklerin derilerini boyamalarını yasaklamıştır. (Ebû Davud, Tereccül: 8)
5163- Enes b.
M
5164- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kendisine koku ikram edilen kokuyu reddetmesin, taşınması kolay ve hoştur. (Ebû Davud, Tereccül: 7; Müslim, Salat: 30)
5165- Abdullahın hanımı Zeyneb (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) kadınlara hitap ederek şöyle buyurdu: Yatsı namazına gelenleriniz koku sürünmesin. (Ebû Davud, Tereccül: 8; Müslim, Salat: 30)
5166- Abdullahın hanımı Zeyneb es Sekafiyye (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) kadınlara hitap ederek şöyle buyurdu: Yatsı namazına gelecek olan kadınlar koku sürünmesinler. (Ebû Davud, Tereccül: 8)
5167- Zeyneb es Sekafî (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) kadınlar için şöyle buyurdu: Hanginiz mescide gelecekse koku sürünmesin. (Ebû Davud, Tereccül: 8; İbn Mâce, Libas: 6)
5168- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Hangi kadın koku sürünürse, bizimle birlikte mescide namaz kılmak için gelmesin. (Ebû Davud, Tereccül: 8; İbn Mâce, Libas: 6)
5169- Ebu Said (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bir kadının yüzüğünün kaşına misk doldurduğunu anlattı ve şöyle buyurdu: O ne güzel kokudur. (Müslim, Libas: 2; İbn Mâce, Libas: 40)
77- ALTIN KULLANMAK ERKEKLERE HARAMDIR
5170-Ebu Musa (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Allah ümmetimden kadınlara ipek elbise giymeyi helâl, erkeklerine haram kıldı. (Müslim, Libas: 2; Tirmizî, Libas: 1)
78- ALTIN YÜZÜK ERKEKLERE HARAMDIR
5171- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle demiştir: Kıpkırmızı elbise giymekten, altın yüzük kullanmaktan ve rükuda Kuran okumaktan yasaklandık. (Müslim, Libas: 4; Ebû Davud, Libas: 11)
5172- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v): Bana altın yüzük kullanmayı, rükuda Kuran okumayı, ipek elbise giymeyi ve sapsarı renkli elbise giymeyi yasakladı. (Müslim, Libas: 4; Ebû Davud, Libas: 11)
5173- Ali (r.a)den rivâyete göre,
şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana: Altın
yüzük kullanmayı, sapsarı elbiseler giymeyi, ipek elbise giymeyi ve
rükuda Kuran okumayı yasakladı. (Müslim, Libas: 4; Ebû Davud,
Libas: 11)
5174- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) beni rükuda Kuran okumaktan yasakladı. (Müslim, Libas: 4; Ebû Davud, Libas: 11)
5175- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) beni sapsarı elbise giymekten, altın yüzük kullanmaktan, ipek elbise giymekten ve rükuda Kuran okumaktan yasakladı. (Müslim, Libas: 4; Ebû Davud, Libas: 11)
5176- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) beni dört şeyden yasakladı: Sapsarı elbiseler giymeyi, altın yüzük kullanmayı, ipek elbise giymeyi ve rükuda Kuran okumayı. (Müslim, Libas: 4; Ebû Davud, Libas: 11)
5177- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v): Sapsarı elbiseler giyinmeyi, ipek elbise giymeyi, rükuda Kuran okumayı ve altın yüzük kullanmayı yasakladı. (Müslim, Libas: 4; Ebû Davud, Libas: 11)
5178- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v): Altın yüzük kullanmayı yasakladı. (Müslim, Libas: 4; Ebû Davud, Libas: 11)
5179- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v): Altın yüzük kullanmayı yasakladı. (Müslim, Libas: 4; Ebû Davud, Libas: 11)
79- RASÛLULLAH (S.A.V)İN YÜZÜĞÜNÜN (MÜHRÜNÜN) ÖZELLİĞİ
5180- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) altından bir yüzük yaptırmış ve takınmıştı insanlar da altın yüzük yaptırdılar. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Ben bu yüzüğü takıyordum ama bundan sonra hiç takmayacağım dedi ve yüzüğü parmağından çıkardı. İnsanlar da yüzüklerini parmaklarından çıkardılar. (Ebû Davud, Hatem: 1; Müslim, Libas: 14)
5181- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)in yüzüğünün kaşında Muhammed Rasûlullah yazılıydı. (Buhârî, Libas: 51; Müslim, Libas: 15)
5182- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) gümüşten bir yüzük yaptırmıştı kaşı da Habeş taşından idi üzerinde de Muhammed Rasûlullah yazılıydı. (Buhârî, Libas: 51; Müslim, Libas: 15)
5183- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Rum (Bizanslı)lara mektup yazmak istedi. Ashab: Onlar mühürsüz mektupları okumazlar dediler. Rasûlullah (s.a.v)de bunun üzerine gümüşten bir mühür yaptırmıştı, sanki şu andan Onun elinde o yüzüğün parlaklığını görür gibiyim üzerinde de Muhammed Rasûlullah yazılıydı. (Buhârî, Libas: 51; Müslim, Libas: 15)
5184- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) gümüşten bir yüzük yaptırmıştı kaşı da Habeş taşındandı. (Buhârî, Libas: 51; Müslim, Libas: 15)
5185- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in yüzüğü gümüştendi kaşı da gümüştendi. (Buhârî, Libas: 51; Müslim, Libas: 15)
5186- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)e: Yüzük yaptırdık ve üzerine de Muhammed Rasûlüllah yazdırdık, hiç kimse o yazıyı yüzüğüne yazdırmasın buyurdular. (Buhârî, Libas: 51; Müslim, Libas: 15)
80- YÜZÜK HANGİ PARMAĞA TAKILIR?
5187- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Peygamber (s.a.v): Gümüşten bir yüzük edindi ve şöyle buyurdu: Biz bir yüzük yaptırdık ve üzerine de Muhammed Rasûlüllah yazdırdık, hiç kimse yüzüğüne bu yazıyı yazdırmasın. Rasûlullah (s.a.v)in küçük parmağına taktığı o yüzüğün parlaklığını hala görüyor gibiyim. (Buhârî, Libas: 51; Müslim, Libas: 15)
5188- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) yüzüğü sağ eline takardı. (Ebû Davud, Hatem: 3; Müslim, Libas: 13)
5189- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)in yüzüğünün parlaklığını sol elinin parmağında görür gibiyim. (Buhârî, Libas: 51; Müslim, Libas: 13)
5190- Sabit (r.a) anlatıyor: Enesten Rasûlullah (s.a.v)in yüzüğünü sorduklarında sol elinin küçük parmağını kaldırarak sanki gümüş yüzüğünün parlaklığını görür gibiyim. (Buhârî, Libas: 51; Müslim, Libas: 13)
5191- Ebu Bürde (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Aliden işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v) yüzüğü orta ve şehadet parmaklarına takmayı yasak etti. (Ebû Davud, Hatem: 4; İbn Mâce, Libas: 43)
5192- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) yüzüğü şehadet parmağıma, orta parmağıma ve onun yanındaki parmağıma takmayı yasaklamıştı. (Ebû Davud, Hatem: 4; İbn Mâce, Libas: 43)
81- YÜZÜĞÜN MÜHÜR KAŞI NEREDE DURMALI?
5193- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) altından bir yüzük edinmişti sonra onu çıkarıp atmıştı. Sonra gümüşten bir yüzük takınmıştı üzerinde Muhammed Rasûlullah yazılıydı sonra şöyle buyurdu: Hiç kimse yüzüğüne bu yazıyı yazdırmasın! Yüzüğün kaşı avucunun içersindeydi. (Buhârî, Libas: 54; Müslim, Libas: 12)
82- RASÛLULLAH (S.A.V) YÜZÜĞÜNÜ NEDEN ATMIŞTI?
5194- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) bir yüzük yaptırıp takmıştı bir süre sonra: Bu yüzük beni meşgul ediyor sabahtan beri bir ona bakıyorum bir de size bakıyorum buyurdu ve çıkarıp attı. (Buhârî, Libas: 54; Müslim, Libas: 14)
5195- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) altından bir yüzük yaptırmış ve onu takıyordu, onun kaşı avucunun içindeydi. Bunu görenler de birer yüzük yaptırdılar sonra Rasûlullah (s.a.v) minber üzerine oturarak: Bu yüzüğü takıyordum ve kaşını da avuç içine getiriyordum deyip çıkardı attı sonra da vallahi ebedi olarak bunu takmayacağım buyurdu. İnsanlar da yüzüklerini çıkardılar. (Buhârî, Libas: 54; Müslim, Libas: 14)
5196- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) bir gün gümüş yüzük yaptırıp taktı bunu görenler de birer yüzük yaptırıp taktılar, Rasûlullah (s.a.v) çıkarıp attı insanlar da çıkardılar. (Buhârî, Libas: 54; Ebû Davud, Hatem: 2)
5197- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) altın bir yüzük yaptırmıştı kaşını avucunun içerisine getirerek kullanıyordu. İnsanlar da altından yüzük yaptırdılar. Bunu gören Rasûlullah (s.a.v) yüzüğü çıkarıp attı, insanlar da yüzüklerini attılar sonra gümüşten bir yüzük yaptırdı onu mühür olarak kullanıyor ve takmıyordu. (Buhârî, Libas: 54; Ebû Davud, Hatem: 1)
5198- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) altından bir yüzük yaptırmıştı kaşı avuç içine gelecek şekilde kullanıyordu. Bunu gören insanlar da altın yüzük yaptırdılar. Rasûlullah (s.a.v) onu çıkarıp attı ve şöyle buyurdu: Bunu ebedi olarak takmayacağım sonra gümüşten bir yüzük yaptırıp taktı. Sonra Ebu Bekirin eline geçti. Sonra Ömerin eline geçti daha sonraları da Osmanın eline geçti, Eris kuyusuna düşünceye kadar onun elinde kaldı. (Buhârî, Libas: 52; Ebû Davud, Hatem: 1)
83- ALLAH VERDİĞİ NİMETİ KULU ÜZERİNDE GÖRMEYİ SEVER
5199- Ebul Ahvas (r.a), babasından naklederek şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in yanına girmiştim elbisemi pejmürde durumda görünce bana Senin malın mülkün var mıdır? buyurdu. Ben de: Her cins maldan Allah bana vermiştir dedim. Öyleyse malın varsa üzerinde görünsün buyurdular. (Ebû Davud, Libas: 17; Tirmizî, Edeb: 54)
84- İPEK ELBİSE GİYMEK ERKEKLERE HARAMDIR
5200- Ömer b. Hattab (r.a) anlatıyor: Mescidin kapısında çizgili ipekten dokunmuş elbise satılıyordu. Peygamber (s.a.v)e: Ey Allah'ın Rasûlü! Bundan alsan da Cuma günleri ve yanına gelen heyetlere giyseniz dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Bu cins elbiseleri ahirette nasibi olmayanlar giyer. Sonraları o elbiselerden bir elbise Rasûlullah (s.a.v)e getirildi. O da onlardan birini bana gönderdi. Ben de: Ey Allahın Rasûlü! Sen bu elbiseyi bana gönderiyorsun halbuki bu elbise hakkında şöyle böyle demiştin dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Onu sana giyesin diye vermedim, onu sana birilerine giydiresin diye veya satıp parasından istifade edesin diye verdim buyurdu. Ömer de onu anne bir kardeşi olan müşrik birine verdi. (Müslim, Libas: 2; Ebû Davud, Libas: 10)
85- KADINLAR İPEKLİ ELBİSELER GİYEBİLİRLER
5201- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)in kızı Zeynebin üzerinde çizgili ipek elbise gördüm. (İbn Mâce, Libas: 19; Ebû Davud, Libas: 10)
5202- Enes b.
M
5203- Ebu S
86- İPEKLİ KALIN KUMAŞLAR DA GİYİLMEZ
5204- İbn Ömer (r.a) anlatıyor: Ömer pazara çıktığında kalın ipekli kumaştan elbise satıldığını gördü. Rasûlullah (s.a.v)in yanına gelerek: Ey Allah'ın Rasûlü! Şu elbiseyi satın al ve Cuma günleri heyetler geldiğinde giyersin dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Onu ancak ahirette nasibi olmayanlar giyer buyurdu. Daha sonra o elbiselerden üç tane Rasûlullah (s.a.v)e hediye geldi. Onlardan birini Ömere birini Aliye birini de Üsâmeye vermişti. Ömer, Rasûlullah (s.a.v)e gelip şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasûlü! Bu elbise hakkında şöyle böyle konuşmuştun sonra da onu bana göndermişsin. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Onu sat ihtiyacını karşıla veya hanımlarına bölüştür başörtü yapsınlar buyurdu. (Müslim, Libas: 2; İbn Mâce, Libas: 19)
87- İSTEBRAK İPEKTEN DOKUNMUŞ KALIN KUMAŞTIR
5205- İbn ebî İshak (r.a) anlatıyor: Sâlim istebrak nedir? deyince: İpek kumaştan kalın ve sert olanıdır dedi. Sâlim şöyle dedi: Abdullah b. Ömerden işittim şöyle diyordu: Ömer bir adamı yanında ipek ince kumaştan bir elbise görünce, Rasûlullah (s.a.v)in yanına giderek: Ey Allah'ın Rasûlü bu elbiseyi al demişti. (Hadis buradakilerden uzuncadır.) (Müslim, Libas: 2; Ebû Davud, Libas: 10)
88- DİBÂÇ İPEKTEN YAPILMIŞ İNCE KUMAŞTIR
5206- Abdullah b. Ukeym (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Huzeyfe bir köyün çiftlik ağasından bir su istemişti. Adam gümüş bir kapla suyu getirince kabı alıp fırlattı. Sonra da yaptığı işten dolayı özür diledi ve şöyle dedi. Gümüş kaptan su içmem caiz değildir. Rasûlullah (s.a.v)den işittim şöyle diyordu: Altın ve gümüş kaplardan su içmeyin, ipekten yapılmış ince ve kalın elbiseler de giymeyin onlar dünya da kafirlerin ahirette bizimdir. (Ebû Davud, Libas: 18; Müslim, Libas: 2)
89- ALTIN TELLERLE DOKUNMUŞ KUMAŞ GİYİLİR Mİ?
5207- Sad b.
Muaz (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b. M
5208- Câbir (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) kendisine hediye edilen dibâç (kaftanı) biraz giydikten sonra çıkarıp Ömere gönderdi. Ashab: Onu çok az giydin deyince: Cibril onu giymemi yasak etti buyurdu. O sırada ağlayarak Ömer geldi ve şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasûlü! Hoşlanmadığın elbiseyi bana verdin. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Onu sana giyesin diye vermedim satasın diye verdim. O zaman Ömer onu iki bin dirheme sattı. (Tirmizî, Libas: 3; Müsned: 11776)
90- İPEK ELBİSEYİ DÜNYADA GİYEN AHİRETTE GİYMEZ
5209- Sabit (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Zübeyr Minberde hutbe okurken şu hadisi söylediğini işittim. Muhammed (s.a.v): Dünyada ipek giyen onu ahirette asla giyemez buyurdu. (Müslim, Libas: 2; Ebû Davud, Libas: 10)
5210- H
5211- İmran b. Hıttan (r.a) anlatıyor: Abdullah b. Abbastan ipek elbise giymenin hükmünü sordum o da Âişeye sor dedi. Âişeye sordum şöyle dedi: Abdullah b. Ömere sor. İbn Ömere sordum. O da şöyle dedi: Ebu Hafs bana Rasûlullah (s.a.v)in: Kim dünya da ipek elbise giyerse ahirette giyemez buyurduğunu söyledi dedi. (Müslim, Libas: 8; İbn Mâce, Libas: 16)
5212- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: İpek elbiseyi ahirette nasibi olmayanlar giyer. (Müslim, Libas: 8; İbn Mâce, Libas: 16)
5213- Ali el Bârikî (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kadın fetva için yanıma gelince ona: İşte İbn Ömer ona sor dedim. Hemen İbn Ömerin arkasından gitti ne söyleyeceğini dinlemek için ben de peşinden gittim, İbn Ömere ipek elbise hakkında bana fetva ver dedim. İbn Ömer de: Rasûlullah (s.a.v), ipek elbiseyi giymeyi yasak etti diye cevap verdi. (Ebû Davud, Libas: 10; Müslim, Libas: 8)
91- KARIŞIMI İPEK OLAN ELBİSE GİYMEK
5214- Bera b. Âzîb (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize yedi şeyi emretti ve yedi şeyi de yasakladı. Yasakladıkları altın yüzük kullanmak, gümüş kaplardan yemek-içmek, hayvanların üzerine ipekli minderler koyup binmek, karışımı ipek olan elbiseler giymek. (Müslim, Libas: 8; Ebû Davud, Libas: 11)
92- İPEK ELBİSE GİYMENİN CAİZ OLDUĞU YER VAR MI?
5215- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), Abdurrahman b. Avf ile Zübeyr b. Avvama vücutlarındaki kaşıntıdan dolayı ipek gömlek giymelerine izin verdi. (İbn Mâce, Libas: 17; Müslim, Libas: 8)
5216- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), Abdurrahman b. Avf ile Zübeyr b. Avvama vücutlarındaki kaşıntıdan dolayı ipek gömlek giymelerine izin verdi. (İbn Mâce, Libas: 17; Müslim, Libas: 8)
5217- Osman en Nehdî (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Utbe b. Ferkad ile beraberdik. O sırada Ömerin mektubu geldi. Mektupta şu hadis vardı. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: İpek elbiseyi ancak ahirette bundan nasibi olmayanlar giyer. Ebu Osman bu hadisi bize aktarırken şehadet ve orta parmaklarıyla elbisesindeki ince çizgileri göstererek bu kadarı caizdir dedi. Bakınca elbisesindeki ipek çizgileri ve düğmeleri gördüm. (Ebû Davud, Libas: 11; Müslim, Libas: 8)
5218- Süveyd b. Gafele (r.a)den rivâyete
göre, Ömer Elbisenin üzerinde dört parmak
kalınlığında ipek bulunmasına izin verdi. (Ebû Davud, Libas: 11)
93- KIRMIZI ELBİSE GİYİLİR Mİ?
5219- Bera (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)i kırmızı bir elbise giymiş ve saçlarını taramış vaziyette gördüm. Ne ondan önce ne de ondan sonra o kadar güzel hiç kimse görmedim. (Ebû Davud, Libas: 11; İbn Mâce, Libas: 18)
5220- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in en çok sevdiği elbise yemen kumaşından dokunmuş hırka idi. (Tirmizî, Libas: 45; Ebû Davud, Libas: 15)
95- SAPSARI DİKKAT ÇEKEN ELBİSELER GİYMEMEK
5221- Abdullah b. amr (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v) üzerimdeki sapsarı elbiseyi görünce: Bunlar kafirlerin elbiseleridir bunları giyme buyurdu. (Müslim, Libas: 4; Müsned: 6250)
5222- Abdullah b. Amr (r.a) anlatıyor: Üzerimdeki iki tane sapsarı elbiseyle Rasûlullah (s.a.v)in huzuruna gelince, Rasûlullah (s.a.v) kızdı ve: Git bu elbiseleri çıkar at dedi. Nereye atayım Ey Allah'ın Rasûlü! deyince: Ateşe buyurdular. (Müslim, Libas: 4; Müsned: 6250)
5223- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana altın yüzük kullanmayı, ipekli elbiseler giymeyi, sapsarı elbiseler giymeyi ve rükuda iken Kuran okumayı yasakladı. (Müslim, Libas: 4; Müsned: 6250)
96- YEŞİL RENKLİ ELBİSE GİYİLEBİLİR
5224- Ebu Rimse (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) iki yeşil elbise giyinmiş olarak yanımıza çıkmıştı. (Müslim, Libas: 4; Müsned: 6250)
5225- Habbab b. Eret (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) hırkasına yaslanmış vaziyette iken Kâbenin gölgesinde otururken müşriklerin zulmünü şikayet ederek: Bize yardım etmesi için Allaha dua edip yalvarmayacak mısın? demiştik. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5226- Sehl b. Sad (r.a) anlatıyor: Bir kadın Rasûlullah (s.a.v)e bir hırka getirmişti. Sehl: Bu hangi hırkadır biliyor musun? deyince, onlar: Evet kadın tarafından dokunan meşhur hırkadır dediler. O kadın: Ey Allah'ın Rasûlü! Bunu kendi elimle dokudum, Senin giymen için deyince, Rasûlullah (s.a.v)de ihtiyacı olduğu için o hırkayı aldı giydi ve yanımıza onunla çıkmıştı. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
98- BEYAZ ELBİSE DAHA GÜZEL VE HOŞTUR
5227- Semure (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Beyaz elbise giyiniz çünkü o temiz gösterir ve güzeldir, ölülerinizi de beyazla kefenleyin. (İbn Mâce, Libas: 5; Müsned: 19325)
5228- Semure (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Beyaz elbiseden vazgeçmeyin, onu dirileriniz giysin ölülerinizi de onunla kefenleyin çünkü o elbiselerinizin en hayırlısıdır. (Müsned: 19325)
5229- Misver b. Mahreme (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) ganimetleri taksim ederken abaları da taksim etmişti. Mahremeye hiçbir şey vermemişti. Mahreme de çocuğuna: Beni Rasûlullah (s.a.v)in yanına götür dedi. Beraberce oraya vardık: Gir ve Rasûlullah (s.a.v)i bana çağır dedi. Çağırdım üzerinde bir aba ile yanımıza geldi ve: Bu abayı senin için ayırmıştım dedi. Mahreme Abaya baktı ve giydi. (Ebû Davud, Libas: 4)
5230- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)i Arafatta konuşurken işittim şöyle diyordu: İzar (belden aşağıya örtecek peştamal) bulamayanlar şalvar giysin, ayakkabı terlik bulamayanlar da mest giysin. (Buhârî, Libas: 8; Ebû Davud, Libas: 30)
101- ETEK (PAÇA) LARIN UZUNLUĞU NE KADAR OLMALI?
5231- Abdullah b. Ömer (r.a)in rivâyetine göre, Rasûlullah (s.a.v) Gurur ve kibrinden büyüklenerek elbisesini yerde sürükleyen bir adam kıyamete kadar yerin dibine batıp gidecektir buyurdu. (İbn Mâce, Libas: 7; Ebû Davud, Libas: 30)
5232- Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kim elbisesini yerlerde sürürse -veya kibrinden dolayı elbiselerini sürüyenlere- kıyamet günü Allah onlara rahmet nazarıyla bakmaz. (İbn Mâce, Libas: 7; Ebû Davud, Libas: 30)
5233- Muharib (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Ömer (r.a)den işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kim kibrinden dolayı elbisesini yerlerde sürürse kıyamet günü Allah onun yüzüne rahmet nazarıyla bakmaz. (İbn Mâce, Libas: 7; Ebû Davud, Libas: 30)
102- ETEK (PAÇA)LARIN UZUNLUĞU NE KADAR OLMALI?
5234- Huzeyfe (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Elbisede uzunluk ölçüsü bacakların yarısına kadardır. Daha uzatmak isteyen biraz daha indirsin daha fazla uzatmak isteyen biraz daha uzatsın çünkü elbisenin topuklarda hakkı yoktur. (İbn Mâce, Libas: 7; Ebû Davud, Libas: 30)
103- TOPUKLARI AŞAN ETEKLER (PAÇALAR) ATEŞTEDİR
5235- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Topuklardan aşağıda olan elbiseler ateştedir. (İbn Mâce, Libas: 7; Ebû Davud, Libas: 30)
5236- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Topuklardan aşağı inen elbiseler ateştedir. (İbn Mâce, Libas: 7; Ebû Davud, Libas: 30)
104- ETEKLERİNİ (PAÇALARINI) UZATANLAR NEREDEDİR?
5237- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Allah eteklerini uzatanlara rahmet bakışıyla bakmaz. (İbn Mâce, Libas: 7; Ebû Davud, Libas: 30)
5238- Ebu Zer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Allah kıyamet günü şu üç kimseye ne rahmet bakışıyla bakar ne onlarla konuşur ne de onları günahlarından arındırır ayrıca onlar için acıklı bir azab ta vardır. Yaptığı iyiliği başa kakanlar, elbiselerini çok uzatanlar, yalan yeminlere mallarının satışını artırmaya çalışanlar. (Ebû Davud, Libas: 28; Tirmizî, Büyü: 5)
5239- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kim kibirlenerek eteklerini, paçalarını ve sarığını yere kadar uzatır sürüklerse Allah o kimseye kıyamet günü rahmet bakışıyla bakmaz. (Ebû Davud, Libas: 28; Tirmizî, Büyü: 5)
5240- Sâlim (r.a)in babasından rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kim elbisesini kibirlenerek yerlerde sürürse Allah kıyamet günü o kimseye rahmet bakışıyla bakmaz. Bunu duyan Ebu Bekir: Ey Allah'ın Rasûlü! Eteğimin bir tarafını tutmaz isem sarkıyor deyince Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Sen eteğin kibirden dolayı uzatan kimselerden değilsin. (Ebû Davud, Libas: 28; Tirmizî, Büyü: 5)
105- KADINLARIN ETEKLERİNİN ÖLÇÜSÜ NASILDIR?
5241- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kim kibrinden dolayı eteklerini yerlerde sürüklerse Allah ona rahmet bakışıyla bakmaz. Bunun üzerine Ümmü Seleme dedi ki: Ey Allah'ın Rasûlü kadınların etekleri nasıl olmalı? Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Erkeklerinkinden bir karış fazla uzatırlar. Ümmü Seleme: O zaman ayakları gözükür deyince Rasûlullah (s.a.v): Öyleyse erkeklerinkinden bir arşın boyu uzatırlar bundan fazla da uzatamazlar buyurdu. (Tirmizî, Libas: 8; Ebû Davud, Libas: 40)
5242- Ümmü Seleme (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)e kadınların eteklerinin uzunluğu sorulmuştu, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştu: Erkeklerden bir karış daha uzun yaparlar Ümmü Seleme der ki: Yine bir kısım yerleri açık kalır. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Bir arşın uzatırlar daha fazla uzatmazlar buyurdu. (Tirmizî, Libas: 8; Ebû Davud, Libas: 40)
5243- Ümmü seleme (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) erkeklerin elbiselerinin uzunluğu konusu sorulmuştu Ümmü Seleme de: Ya kadınların etekleri nasıl olacak? diye soruldu. Rasûlullah (s.a.v)de: Erkeklerinkinden bir karış daha fazla uzatırlar buyurdu. Ümmü Seleme: O zaman ayakları açıkta kalır deyince, Rasûlullah (s.a.v): Erkeklerinkinden bir arşın fazla uzatırlar daha fazla da uzatmazlar buyurdu. (Tirmizî, Libas: 8; Ebû Davud, Libas: 40)
5244- Ümmü Seleme (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)e kadınlar eteklerini ne kadar uzatmalılar diye soruldu. Rasûlullah (s.a.v)de: Erkeklerden bir karış fazla buyurdu. Ümmü Seleme: O zaman bir kısmı açık kalır deyince, Rasûlullah (s.a.v): Erkeklerinkinden bir arşın daha fazla uzatırlar daha fazla uzatmazlar buyurdu. (Tirmizî, Libas: 8; Ebû Davud, Libas: 40)
106- DON GİYMEKSİZİN TEK PARÇA KUMAŞA BÜRÜNMEK YASAKTIR
5245- Ebu Said (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) kolsuz avret mahallerini örtecek bir don giymeksizin tek parça çarşaf gibi bir şey bürünerek dizleri dikip oturmayı yasaklamıştır. (Ebû Davud, Libas: 25; Müslim, Libas: 20)
5246- Ebu Said (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) kolsuz avret mahallerini örtecek bir don giymeksizin tek parça çarşaf gibi bir şey bürünerek dizleri dikip oturmayı yasaklamıştır. (Ebû Davud, Libas: 25; Müslim, Libas: 20)
107- TEK PARÇA ÇARŞAF GİBİ BİR ELBİSEYE BÜRÜNEREK GİYİNMEK YASAKTIR
5247- Câbir (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) donsuz vaziyette dizleri dikerek oturmayı ve tek parça elbiseye sarınarak donsuz giyinmeyi yasakladı. (Ebû Davud, Libas: 25; Müslim, Libas: 20)
108- SARIK KIRMIZI VE SİYAH OLABİLİR Mİ?
5248- Amr b. Hureys babasından rivâyet ederek şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)i siyah sarık sarmış vaziyette gördüm. (Ebû Davud, Libas: 24; Tirmizî, Libas: 11)
5249- Câbir (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) Mekkeyi fethedip girince başında siyah bir sarık vardı. Kendisi ihrama girmemişti. (Ebû Davud, Libas: 24; Tirmizî, Libas: 11)
5250- Câbir (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Mekke fethi günü Mekkeye siyah bir sarıkla girmişti. (Ebû Davud, Libas: 24; Tirmizî, Libas: 11)
110- SARIĞIN BİR UCU İKİ OMUZ ARASINA SARKITILIR
5251- Amr b. Ümeyye (r.a) babasından rivâyet ederek şöyle demiştir: Şu anda sanki Rasûlullah (s.a.v)i minber üzerinde siyah sarıklı vaziyette ve sarığını iki omuzu arasına uzatmış gibi görüyorum. (Ebû Davud, Libas: 24; Tirmizî, Libas: 11)
111-RESİM VE HEYKELİN HÜKMÜ NEDİR?
5252- Ebu Talha (r.a)dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: İçersinde resim ve köpek bulunan eve melekler girmez. (Ebû Davud, Libas: 47; İbn Mâce, Libas: 44)
5253- Ebu Talha (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)den işittim şöyle diyordu: İçersinde resim, heykel ve köpek bulunan eve melekler girmez. (Ebû Davud, Libas: 47; İbn Mâce, Libas: 44)
5254- Ubeydullah b. Abdullah (r.a) anlatıyor: Hasta yatan Ebu Talha el Ensarîyi ziyarete gitmiştim Sehl b. Hüneyfde yanındaydı. Ebu Talha yanındaki bir adama altındaki çarşafı kaldırmasını emretti. Sehl: Niçin kaldırıyorsun dediğinde, Ebu Talha: Çarşafın üzerinde resimler var. Resimler hakkında da Rasûlullah (s.a.v)in neler söylediğini biliyorsun dedi. Sehl: (üzerine oturulan ve yatılan kumaşlar üzerinde bulunan) Resimler hariç dememiş miydi? Deyince, Ebu Talha: Evet ama içim rahat etmiyor dedi. (Müslim, Libas: 26; Tirmizî, Libas: 18)
5255- Ebu Talha (r.a)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: İçersinde resim olan eve melekler girmez. Büşr dedi ki: Zeyd hastalandı ziyaretine gittik bir de ne görelim evinin kapısında üzeri resimli bir perde asılı, ben Ubeydullah el Havlanîye dedim ki: Bir gün önce Zeyd resimle ilgili bir hadisi bize haber vermemiş miydi? Ubeydullahta dedi ki: Kumaş üzerindeki çizgiler bundan hariç dememiş miydi. (Müslim, Libas: 26; Tirmizî, Libas: 18)
5256- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Yemek yaptım Peygamber (s.a.v)i davet ettim. Geldi odaya girip üzerinde resimler olan perdeyi görünce hemen çıktı ve şöyle buyurdu: İçerisinde resim olan eve melekler girmez. (Müslim, Libas: 26; İbn Mâce, Libas: 44)
5257-Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) kısa bir süre evden dışarı çıkmıştı. O esnada ben üzerinde kanatlı at resimleri bulunan bir perde asmıştım biraz sonra geri geldiğinde o perdeyi gördü ve Onu indir buyurdu. (Müslim, Libas: 25; İbn Mâce, Libas: 44)
5258- Peygamber (s.a.v)in hanımı Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Üzerinde kuş resimleri bulunan bir perdemiz vardı, kıble tarafına asmıştık giren kimsenin karşısına geliyordu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Ey Âişe, perdenin yerini değiştir. Çünkü içeri girip onu gördükçe dünyayı hatırlıyorum buyurdu. Desenli kadife elbisemiz vardı onu kesip bozmadık giydik. (Müslim, Libas: 25; Ebû Davud, Libas: 47)
5259- Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Evimde üzerinde resim bulunan bir elbise vardı onu eve perde yaptım. Rasûlullah (s.a.v) namaz kılarken karşısına geliyordu: Ey Âişe bunu karşımdan kaldır buyurunca onu kaldırıp minder yaptım. (İbn Mâce, Libas: 45; Ebû Davud, Libas: 47)
5260- Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: üzerinde resimler bulunan bir perde asmıştım. Rasûlullah (s.a.v) eve girince onu çıkarıp attı. Ben de onu keserek iki minder yaptım. Hadisin ravisi diyor ki: Hadisin rivâyet edildiği anda orada bulunan Rabia b. Ata: Ben Ebu Muhammed yani Kasımdan işittim. O da, Âişeden duymuş: Rasûlullah (s.a.v) o yastıklara dayanırdı. (Müslim, Libas: 25; Ebû Davud, Libas: 47)
112- EN ŞİDDETLİ AZÂB GÖRENLER
5261- Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bir seferden gelmişti ben de eşyalarımın bulunduğu yüklük üzerine üzerinde resim bulunan bir perde çekmiştim. Rasûlullah (s.a.v) hemen o perdeyi çıkardı ve şöyle buyurdu: Kıyamet günü azabı şiddetli olanlar yaratmada Allaha benzemek isteyenlerdir. (Müslim, Libas: 25; Ebû Davud, Libas: 47)
5262- Peygamber (s.a.v)in hanımı Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) yanıma geldi ben de yük koyduğum bölüme üzerinde resimler bulunan bir perde asmıştım. Onu görünce rengi değişti sonra eliyle onu çekip çıkardı ve şöyle buyurdu: Kıyamet günü azabı en şiddetli olanlar Allahın yarattığına benzeterek resim yapanlardır. (Müslim, Libas: 25; Ebû Davud, Libas: 47)
113- RESSAMLARIN AHİRETTE ÇEKECEKLERİ SIKINTILAR
5263- Nadr b. Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbasın yanında oturuyordum Iraklı bir adam gelerek: Ben şu resimleri yapıyorum bu konuda ne dersiniz? diye sordu. İbn Abbas: Yaklaş yaklaş dedi. Muhammed (s.a.v)den işittim şöyle buyurmuştu: Kim dünyada bir resim yaparsa kıyamet günü o yaptığı resme can vermesi için zorlanır fakat o ona can veremez. (Müslim, Libas: 48; Tirmizî, Libas: 19)
5264- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kim resim yaparsa ahirette o yaptığı resme can verinceye kadar azab edilir. Fakat can vermesi mümkün değildir. (Müslim, Libas: 25; Ebû Davud, Libas: 47)
5265- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kim bir resim yaparsa yaptığı resme can vermesi için kıyamet günü zorlanır ama can vermesi mümkün değildir. (Müsned: 10145)
5266- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Bu resimleri yapanlara kıyamet günü azab edilir ve onlara yaptığınız resimleri diriltin denilir. (Buhârî, Libas: 97; Müslim, Libas: 26)
5267- Peygamber (s.a.v)in hanımı Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Bu resimleri yapanlara kıyamet günü azab edilir ve onlara yaptığınız resimleri diriltin denilir. (Buhârî, Libas: 97; Müslim, Libas: 26)
5268- Peygamber (s.a.v)in hanımı Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Kıyamet gününde azabı en şiddetli olanlar yaratmada Allaha benzemek isteyen canlı resimleri yapanlardır. (Buhârî, Libas: 97; Müslim, Libas: 26)
114- MELEKLER RESİM OLAN EVE GİRMEZLER
5269- Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kıyamet günü azabı en şiddetli olanlar resim yapanlardır. (Buhârî, Libas: 92; Müslim, Libas: 26)
5270- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Cibril Rasûlullah (s.a.v)in yanına girmek için izin ister. Rasûlullah (s.a.v)de: Gir deyince; Nasıl gireyim? Senin evinde üzerinde resimler olan perde var. Ya o resimlerin kafalarını kes (resim olduğu belli olmasın) veya minder yastık sergi yap ki ayak altında çiğnensin çünkü biz melekler topluluğu içersinde resim olan evlere girmeyiz dedi. (Ebû Davud, Libas: 47; İbn Mâce, Libas: 45)
115- ÇARŞAF ÜZERİNDE NAMAZ KILINIR MI?
5271- Âişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) çarşafımızda namaz kılmazdı. (Süfyan çarşaflarda demiştir.) (Ebû Davud, Tahara: 134; İbn Mâce, Tahara: 83)
116- RASÛLULLAH (S.A.V)İN TERLİĞİ (TAKUNYASI)
5272- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)in terliklerinin iki tasması (çaprazlama iki kayışı) vardı. (Ebû Davud, Libas: 44; Tirmizî, Libas: 33)
5273- Amr b. Evs (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in terliklerinin (takunya tasması gibi çaprazvari) iki tasması (kayışı) vardı. (Ebû Davud, Libas: 44; Tirmizî, Libas: 33)
117- TEK PAPUÇLA YÜRÜMEK DOĞRU DEĞİLDİR
5274- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Sizden birinizin pabucunun birinin tasması koparsa onu tamir edinceye kadar tek papuçla yürümesin. (Ebû Davud, Libas: 44; Tirmizî, Libas: 33)
5275- Ebu rezin (r.a) anlatıyor: Ebu Hureyreyi eliyle yüzüne vurarak şöyle derken gördüm: Ey Iraklılar! Rasûlullah (s.a.v) adına yalan hadis söylediğimi iddia ediyorsunuz. Ben Rasûlullah (s.a.v) şöyle derken işittim ve buna şahidim: Birinizin pabucunun tekinin bağı tasması koparsa onu tamir ettirinceye kadar tekiyle yürümesin. (Ebû Davud, Libas: 44; Tirmizî, Libas: 33)
118- MEŞİN (DERİ) YATAK ÜZERİNDE YATMAK
5276- Enes b.
M
119- BİR HİZMETÇİ VE BİR BİNEK YETERLİ MİDİR?
5277- Semure b. Sehm (r.a) kendi kavminden Ebu Hâşim b. Utbenin evinde Misafir olmuştu, o da hayli ihtiyarlamıştı. O sırada Muaviye onu ziyarete gelince Ebu Hâşim ağladı. Muaviye dedi ki: Niçin ağlıyorsun, ağrıyan bir yerin mi var yoksa dünyaya mı üzülüyorsun? Dünyanın sefası gitti. Ebu Hâşim: Hiçbiri değil fakat Rasûlullah (s.a.v) bana bir tavsiyede bulunmuştu keşke onu yapsaydım. Bana demişti ki: Belki sen insanlar arasında bölüşülen bir servete sahip olacaksın. O servetten sana sadece bir binit ve bir hizmetçi yeterli olacaktır. Ben o günlere ulaştım ve servet topladım dedi. (Tirmizî, Zühd: 19; İbn Mâce, Zühd: 1)
120- KILICIN KABZASI SÜSLENEBİLİR Mİ?
5278- Ebu Umâme b. Sehl (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in kılıcının kabzası gümüşle süslenmişti. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
5279- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in kılıcının kınının ucu ile kabzasının ucu gümüştendi, kınının üzerinde de gümüş halkalar vardı. (Tirmizî, Cihad: 16; Ebû Davud, Cihad: 71)
5280- Said b. Ebul Hasen (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in kılıcının kabzasının ucu gümüştendi. (Tirmizî, Cihad: 16; Ebû Davud, Cihad: 71)
121- BİNİTLER ÜZERİNDE İPEK MİNDERE OTURULMAMALI
5281- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana şöyle dua etmemi buyurdu: Allahım bana doğruluk, orta yol üzere olmayı ve hidayetini nasib et. Ve beni ipekli kumaşlardan yapılmış binitler üzerine konulan minderlere oturmaktan da yasakladı. O minderleri kadınlar kocaları binite binerken kullanmaları için kadife ve ipek karışımlı kumaşlardan yaparlardı. (Müslim, Zikir: 18; Ebû Davud, Hatem: 3)
5282- Ebu Rifaa (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v) hutbe okurken yanına yaklaşarak şöyle dedim: Ey Allah'ın Rasûlü! Garip bir adamım dinimi öğrenmek istiyorum, dinimin ne olduğunu bilmiyorum. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) hutbeyi bıraktı yanıma geldi. Kendisine ayakları demir olan bir sandalye getirildi onun üzerine oturdu. Allahın kendisine öğrettiği şeyleri bana öğretti sonra hutbesini bitirdi. (Müslim, Cuma: 15; Müsned: 19826)
123- RASÛLULLAH (S.A.V)İN ÇADIRI KIRMIZI RENKLİ MİYDİ?
5283- Ebu
Cuhayfe (r.a) anlatıyor: Batha vadisinde Rasûlullah (s.a.v) ile
beraberdik. Kırmızı çadırında oturuyordu yanında
pek çok kimse vardı.